Ankara'da *Yüksek Tarihçi. *Tarih ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni (15+ yıl) *Diksiyon Eğitmeni *Sürücü Direksiyon Eğitmeni *İlkyardım Eğitmeni *Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmeni

Cihan hakkında daha fazla bilgi edin

• Ne zamandan beri ders verdiğiniz alanla ve özel ders ile ilgileniyorsunuz?

  "Öğretmen" sıfatıyla ilk derse girişim 2007'dedir.
  Fakat micicikkenden beri nitelikli sözleri dinlemeye hazır ve muhakkak içimdekilerle harmanlayıp söylemeyi severdim.

• Ders verdiğiniz alanla, ders vermekten keyif aldığınız konularla ilgili bize daha fazla bilgi verin (bir de ders vermekten hoşlanmadığınız konular)!

  Tarih, dinler tarihi, felsefe ve coğrafyaya dair her konuyu severim. Sevmediğim şey ise ders kitaplarımızın son derece niteliksiz, taraflı, eksikliklere dolu ve konularımızın derinlikten uzak, gerçek hikaye ağından kopuk hale getirilmesidir. Çok bilinçli olarak tarih/din/felsefe öğretmenilemesin diye uğraşıldı ve başarıldı.

• Neyden ilham aldığınızı anlatın, sizi etkileyen bir öğretmen veya şarkı bile olabilir!

  Artık rahatlıkla söyleyebilirim ki: Türkiye şartlarında akılsızlık/saflık denecek derecede ahlakçıydım. Torpil, iltimas semtime ugrayamazdı. O yüzden yirmiden çok akademik ilanda "konu mankenliği" yapıp döndürüldüm. Yazdığım yüksek lisans tezi (1840-1918 Osmanlı-Arjantin ilişkileri) literatür eseri olduğu halde yüzüne bakan olmadı. O kadar "kıyak" işleri de içinde gayri ahlaki durum ve haksız kazanç var diye reddettim. Benim en büyük ilham kaynaklarım ilmi, siyasi, dini kesin tarafsızlık ve ahlaklı olabilmeye çabalamaktır. Bu coğrafyada bu konularda çabalayanlarla, insan pek karşılaşamıyor.

• Alanınız veya eğitiminizle ilgili anlatacağınız bir anınız?

  Alanımla ilgili iyi anım yok denecek durumda. Kötüleri ise bini bir para. Mesela
  en büyük anım: kırk yıllık ömrümde, kendimi bildim bileli haşir neşir olmayı sevdiğim sosyal bilimler yani tarih, felsefe, ilahiyat, teoloji bilim dallarının bu ülkede öldürülmüş, bitirilmiş, itibarsızlastırılmış olduğunu her an idrak etmektir. Bahse konu bilimlerin, üniversite sınavında hiç bir yeri kazanamayanların "Bari tarih/felsefe/ilahiyat/arkeoloji vb. okuyayım." diye yazacakları bir hale düşürülmesidir. Türkiye'de yazılım, atom mühendislikleri vb. kazananların ya da yurt dışında tam burslu okullara gidenlerin onu yapmayıp bu ülkede tarih, felsefe ve ilahiyat okuduklarını ve bu ülkede kalbur üstü iş bulabildikleri düşünsenize! Sığ düşünce, tarih ve din algısı zinciri bir anda kırılır. Ülke zihnî olarak müthiş bir açılma yaşar.

• Herkes gibi siz de okulda bazı zorluklarla karşılaşmışsınızdır, bize anlatabilirsiniz...

  -Imkansızlıklara dolayı kötü devlet yurtlarında kalmak (Sekiz kişilik oda, gürültü, hamamda yıkanma, anlayışsız cahil memurlar vb. ).
  -Siyasetin iliklerine dek işlediği üniversitelerde bulunmak.
  -Iltimas ile geldiği yüz metreden belli olan hocaların yıllarca türlü gadrine uğramak.
  -Yüksek lisans tez jürimin iki sefer teşrif etmemesi(!) ile yüksek lisansımin boş yere uzaması.
  -Bir profesörün notumu yanlış girmesi sebebiyle okuldan atılmanın eşiğine gelip son anda üç gün uğraşıp rica minnet doğru notumu girdirip okula devam edebilmem.
  -Bulunduğunuz okulun siyasi dümen suyuna gitmeyi reddedince yalnızlaştırılmak ve sınava henüz girmeden, filanca hocadan en çok kaç alacağımı bilerek sınavlara girmek.
  -iyi şeyler yok muydu diyeceksiniz. İlk ve orta ögretimimdeki bir elin parmaklarını geçmeyecek. Vicdan, derinlik ve insanlık sahibi hocam vardır. Sağolsunlar. Hep söylerim: nitelikli bir ilk ve lise tahsili çoğu zaman üniversiteden çok daha önemlidir.

• Bize hobilerinizi veya sevdiğiniz aktiviteleri anlatarak sizi daha iyi tanımamıza yardımcı olun (belki de bir gün bu hobileri Superprof'ta ders vererek paylaşırsınız).

  -Erkek kuaförlüğü (yıllardır hem kendi saçlarıma hem de etrafımdakilere hizmetim tamdır :-)
  -En büyük hobim ansiklopedi okumak. (90'lı yıllarda gazetelerin verdikleri bütün ansiklopedilerin bütün ciltlerini lisedeyken bitirdim. Zaten beni ben yapan ansiklopedilerdir:-)
  -belediyelerin ellerinin değmediği tabiat parçalarında vakit geçirmek.
  - klasik giyim.

• Sizi Superöğretmen yapan şey nedir (sorulara verdiğiniz tüm cevaplar dışında :-P)?

  Öğretmen olmayı iSTEMEMEMDiR. Ben hep akademisyen olmak istemiştim. Şartlar beni özel sektör ortaokul ve lise öğretmenliğine ve açlık sınırında bir yaşama itti. O yüzden standart bir hoca olmaktan son derece kaçınırım. Kitaplardaki eksik kısımları da öğrencilere anlatırım. Hikaye bağını muhakkak kurarım. Tarihin, hayatın ta kendisi olduğunu; bunun ezberlenip sınavdan sonra unutulacak bir mefhum olmadığını hissettiririm. Tarihî bir olayın en ince ayrıntılarını, yaşıyor gibi hissediyorsak ancak o zaman tarih işliyoruz demektir. Tarih, diğer sosyal bilimleri bilmeden anlatılamaz.