Kimya, hepimizi ilgilendiren birçok ilginç konuyu kapsayan, araştırılabilecek birçok farklı yönüyle oldukça geniş bir alandır. Kimya öğrenmek, bir bakıma hayatı öğrenmektir. Etrafımızda olup bitenlerin farkında olmak.
Kimya AYT ve TYT'de de karşınıza çıkacak bir ders. Tercih edeceğiniz bölüm ne olursa olsun, TYT'de yapacağınız iyi bir kimya neti sizi ileriye taşıyacaktır.
Neden Kimya Öğrenmeli?
Kimya etrafımızda her yerde!
Şöyle bir durup düşünün.
Doğal veya yapay, aklınıza gelebilecek her şeyin bilimde yapılan keşiflerle mümkün olduğundan emin olabilirsiniz. Ampuller? Kimya. Araba yakıtı? Kimya. Yemek yapmak? Elbette kimya!
Gerçekten kimya hayatımızda çok büyük rol oynuyor. Biz de bu dersin bize öğrettiği gibi atom ve moleküllerden oluşuyoruz. Kimya; nefes alma, görme, hareket etme ve yeme şeklimizi inceleyen biyolojiyi de kapsıyor. Yani kimyayı iyi kavramanız diğer dersleri de olumlu yönde etkiliyor.
Yani kimya dersini sıkıcı veya gereksiz buluyorsanız gördüğünüz konuların yaşadığımız dünyanın temelini oluşturduğunu unutmayın. Kimyaya ve ortaokulda,lisede veya üniversitede aldığınız kimya dersi sürecine gereksiz veya anlamsız demek gerçekten de büyük ayıp olur!

Şimdi bu makalemizde sınavda karşınıza çıkacak konulara kısaca değinip bu alanın önemini bir kez daha vurgulayalım.
Dünyanın ise en bol elementi %46 ile oksijendir!
TYT Kimya Konuları
Kimya Bilimi
Kimya; maddenin nitelik ve özelliklerini, yapısını, bileşimindeki değişiklikleri, aldığı farklı şekilleri, farklı maddelerin birbirine etkisini inceleyen ve elde edilen sonuçları yasalarla ortaya koyan bilim dalıdır.
Atom ve Periyodik Sistem
Bir elementin bütün özelliğini taşıyan en küçük parçasına atom denir.
Atom Modelleri:
Dalton Atom Modeli
- Madde, atom isimli bölünemeyen taneciklerden oluşur.
- Aynı elementin atomları birbiriyle aynı büyüklükte, farklı elementlerin atomları birbirinden tamamen farklı büyüklükte olur.
- Tepkimelerde atomlar korunur.
- Atomların birleşmeleri sonucunda moleküller oluşur.
Thomson Atom Modeli
Thomson atom modelinde çekirdek kavramı yoktur. Bu modelde taneciklerin atomun her yanına rastgele dağıldığı düşünülmektedir. Bu atom modelinde yüksüz nötron taneciklerine yer verilmez. Ayrıca elektron ve de protonların da atomda rastgele bulunduğu söylenir.
Rutherford Atom Modeli
Rutherford bir deney yapmış ve bu deney sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır:
- Atomda büyük boşluklar vardır.
- Işınların küçük bir kısmı kırılıyor ve çok küçük bir kısmı yansıyor: Öyleyse atomda + (pozitif) yükler çekirdek adı verilen küçük bir hacimde toplanıyor.
- Atom kütlesinin de çoğu çekirdekte toplanıyor.
- Atomda pozitif yüklü tanecikler kadar elektron, çekirdeğin etrafında yer alıyor ve elektronlar, atom hacminin büyük bir bölümünü kaplıyor.
Bohr Atom Modeli
1913 senesinde Rutherford atom modelindeki eksiklikleri gidermek ve Balmer’ın hidrojen atomu çeşitliliği yöntemini açıklamak amacıyla Einstein’ın foton kuramlarını ve Planck’ın kuantum modelini kullanarak oluşturulan bir modeldir.
Bohr atom modeli, bir atomdaki elektronların çekirdekten belli uzaklıktaki yörüngelerde hareket ettiğini belirtir.
Periyodik Sistem
Periyodik cetvel veya tablo, kimyasal elementlerin sınıflandırılması için geliştirilmiştir. Bu tabloda tüm elementler atom numaralarına göre sıralanmıştır. Mucidi Rus kimyager Dmitri Mendeleyev kabul edilir. 1869'da atomları artan atom ağırlığına göre sıraladığında belli özelliklerin tekrarlandığını fark eden Mendeleyev, bu özellikleri tekrarlanan elementleri aynı sütuna yerleştirdi ve buna periyot adını verdi.
Kimyasal Türler Arası Etkileşimler
Atomların bir elementin fiziksel ve kimyasal özelliklerini gösteren en küçük birimleri olduğunu söylemiştik. Yani atomlar bölünemezler. Moleküller ise aynı veya farklı cins birkaç atomun bir araya gelmesiyle oluşan yapılara denir. En küçük molekül iki atomlu olur. İyonlar, elektron sayısı proton sayısına eşit olmayan yapılardır. Radikaller ise eşleşmemiş elektronu olan atom, molekül veya iyonlardır.
Kimyasal türler arasında güçlü ve zayıf etkileşimler meydana gelir. Güçlü etkileşimlerde kimyasal türler arasındaki itme ve çekme kuvvetleri aynı anda gerçekleşir. Çekme kuvvetleri itme kuvvetlerinden fazlaysa türler arasında kimyasal bir bağ oluşur. Bu tür etkileşimlere güçlü etkileşimler denir: İyonik bağ, kovalent bağ ve metalik bağ.
Zayıf etkileşimler ise fiziksel bağlardır: Hidrojen bağları ve Van Der Waals Kuvvetleri.

Kimyasal Hesaplamalar
Bu ünitede kütle, mol sayısı, molekül sayısı, atom sayısı ve gazlar için normal şartlarda hacim kavramlarını birbirleriyle ilişkilendirerek hesaplamalar yapılır. Sınırlayıcı bileşen hesapları üzerinde durulur. Tepkime denklemleri temelinde % verim hesapları yapılır.
Mol Kavramı
Mol kelimesi, Latincede "büyük yığın" demektir.
1 mol, 602.000.000.000.000.000.000.000 taneciktir veya daha kısa şekilde 6,02×1023 sayısıyla ifade edilir. Bu sayıya Avogadro sayısı denir ve "NA" ile gösterilir. Mol, herhangi bir maddenin Avogadro sayısı (6,02×1023 ) kadar tanecik (atom, molekül, formül birim, iyon) içeren miktarına denir.
Kimyanın Temel Kanunları
Kimyanın temel kanunlarını aslında herkesin bilmesi gerekir. Sonuçta etkili bir şekilde kimya çalışmak istiyorsanız önce sağlam bir temel oluşturmalısınız.
Kütlenin Korunması Kanunu (Lavoisier Yasası)
Birbirleriyle etkileşime ve tepkimeye giren tüm maddelerin toplam kütlesi, bu maddelerin tepkimeden çıktıktan sonraki hâlinin toplam kütlesine eşittir.
Sabit Oranlar Kanunu (Proust Yasası)
Farklı elementler bir bileşim oluşturduğunda değişmeyen bir oran vardır. Bu orana sabit oranlar yasası denir. 1799 yılında Joseph Proust bulmuştur.
Katlı Oranlar Kanunu (Dalton yasası)
Eğer bir element bir başka element ile birden fazla bileşik oluşturabiliyorsa elementlerden birinin sabit miktarı ile diğer elementin değişen miktarları arasında basit ve tam sayılarla ifade edilebilen bir oran vardır.
Dalton
Birleşen Hacim Oranları Kanunu (Gay-Lussac yasası)
Kimyasal bir tepkimeye giren gazlarla tepkimede oluşan gaz hâlindeki ürünlerin aynı sıcaklık ve basınçta hacimleri arasında sabit bir oran vardır.
Kimyasal bir tepkimeye giren gazlarla tepkimede oluşan gaz hâlindeki ürünlerin aynı sıcaklık ve basınçta hacimleri arasında sabit bir oran vardır.
Asit, Baz ve Tuz
Maddeler asit veya baz olarak nitelendirilebilir. Asit-baz reaksiyonu, yaygın bir kimyasal tepkime türüdür. Bir maddenin veya sıvının pH'ını belirlemek için bu tepkime kullanışlı olabilir.
Birçok bilim insanı pH seviyesini hesaplamak, maddeleri doğru bir şekilde tanımlamak ve tepkimeleri dikkate gözlemlemek için kendi asit-baz teorisini ortaya koymuştur.
Svante Arrhenius - Asitler ve Bazlar
Bu asit teorisi 1884'te ortaya çıkmış ve günümüzde en yaygın teorilerden biridir. Arrhenius, zamanının çoğunu tuzun suya konulduğunda gösterdiği değişiklikleri gözlemleyerek geçirdi. Bu asit teorisinde suya ihtiyaç vardır. Sadece hidrojen iyonları üretmek için gereken protik asitlere, hidroksit asitlerine yer verilir. Asitler sulu çözeltilerde H+ iyonları üretir ve bazlar sıvılarda OH- iyonları üretir.
Gilbert Newton Lewis - Asitler ve Bazlar
Sadece elektron çiftlerinin incelendiği ve protonların dışarıda bırakıldığı bir teori olması nedeniyle zayıf bir teori olarak kabul edilir. Bu teorinin temeli, asitlerin elektron çifti alıcıları ve bazların elektron çifti vericileri olmasına dayanır.
Brønsted-Lowry Asit Teorisi
Asit-baz tepkimeleri, proton salan bir asit ve protonu kabul eden bir baz olarak tarif edilmektedir. Bu teorinin özelliklerinden bazıları asitlerin proton vericileri, bazların proton alıcıları, su bazlı çözeltilerin kabul edilebilir olması, hidroksit dışındaki bazların herkes tarafından kabul edilebilir olması ve sadece protik asitlerin kabul edilebilir olmasıdır.
Asitler farklı özelliklere sahiptir ve ekşi tadı, aşındırıcı özelliği ile ayırt edilebilirler. Su çözeltileri elektrik akımını iletir ve tuz ve su oluşturmak için bazlarla tepkimeye girerler. Bunlar asitlerin özelliklerinden sadece birkaçıdır. Asitleri belirlemenin tabii ki başka yolları da vardır.
Bazlar ise acı tadıyla, kaygan ve sabunlu hissiyle ayırt edilebilir. Ayrıca turnusol rengini değiştirmezler.
Düzenli olarak gözlemlenebilen farklı asit türleri şunlardır:
- Sitrik asit
- Laktik asit
- Sirke
- Karbonik asit
- Askorbik asit
En yaygın baz türleri şunlardır:
- Deterjanlar
- Sabunlar
- Çamaşır sodası
- Ev için amonyak
Kimya sınavınıza hazırlanırken iyi bir temel oluşturmada zorlanıyorsanız bir Superprof kimya öğretmeninden yardım alabilirsiniz!
Maddenin Hâlleri
Katı hâlde parçacıklar sıkı sıkı bir arada olur. Parçacıklar arasındaki bağlanma güçlüdür. Serbestçe hareket edemezler ama titreşim oluşturabilirler. Bir katı sabittir, belli bir hacmi ve şekli vardır.
Sıvı hâlde parçacıklar akışkandır ve bulunduğu kabın şeklini alır. Basınçtan bağımsız olarak sabit bir hacimde kaır.
Gazlar ise sıkıştırılabilirler ve bulundukları kabın şekline uymaları gerekmez. Hatta bulundukları kabı genişletebilirler. Moleküller kinetik enerjiye sahip olduğundan moleküller arası kuvvet çok azdır.
Karışımlar
Birden fazla maddenin kimyasal özellikleri değişmeyecek şekilde bir araya gelmesiyle oluşan madde topluluğuna karışım denir. Homojen ve heterojen olmak üzere ikiye ayrılır. Homojen karışımlar, her tarafında aynı özelliği gösteren, tek bir madde gibi görünen karışımlara denir. Bu karışımlara "çözelti" de denir. Tuzlu su, şekerli su, alkollü su homojen karışımın en yaygın örnekleridir. Heterojen karışımlar ise her tarafta aynı özellikleri göstermeyen ve taneciklerin gözle görülebildiği karışımlardır. Bitki yaprağı, sis, toprak heterojen karışım örnekleridir.

AYT kimya konu başlıkları ise şöyle:
- Atom ve Periyodik Sistem
- Modern Atom Teorisi
- Gazlar
- Çözeltiler
- Kimyasal Tepkimelerde Enerji
- Kimyasal Tepkimelerde Hız
- Kimyasal Tepkimelerde Denge
- Asit-Baz Dengesi
- Çözünürlük Dengesi
- Kimya ve Elektrik
- Karbon Kimyasına Giriş
- Organik Kimya
Çıkmış AYT sorularını çözerek kendinizi bu sınava daha iyi hazırlayabilirsiniz!
Özel Ders Öğretmeniyle Kimya Dersleri
Kendinize bir çalışma programı oluşturmaya çalışırken, TYT AYT kimya tekrar yaparken veya yeni konulara geçerken çok zorlanıyor olabilirsiniz. Bir profesyonelden akademik yardım almaya ne dersiniz?
Bazı öğrenciler okulda rahatça öğrenebiliyorken bazıları konuları bir öğretmenden bire bir dinlemeden tam anlayamayabiliyor. Bazıları sınıf ortamında kendini rahat hissederken bazıları anlamadığı yerleri sormaya bile çekiniyor. Bu noktada kimyadan özel dersler çok iyi bir seçenek olabilir.
Bir kimya özel ders öğretmeni bulmak için çok uzaklara bakmanıza gerek yok.
Superprof'ta 10.000'i aşkın kimya özel ders alabileceğiniz kimya öğretmeni sizi bekliyor! Üstelik bu derslerin ortalama saatlik ücreti 62 TL.
Tabii ki bu ücreti etkileyen birçok faktör var. Öğretmenin aldığı eğitimler, mezun olduğu okul, ders verdiği seviye, sizin seviyeniz ve hatta yaşadığınız yer bile ücreti etkileyebiliyor.
Superprof'taki öğretmenlerin profillerine bakarak tüm bu bilgileri kendiniz okuyabilirsiniz. Nerede hangi bölümü okuduğunu, kimyanın hangi alanlarında ve hangi seviyede dersler verdiğini öğrenebilirsiniz. Ayrıca önceden ders verdiği öğrencilerin değerlendirmelerini de okuyabilirsiniz. Böylece öğretmen hakkında bir fikir sahibi olursunuz.
Superprof'tan ders almanın en güzel yanlarından biri de çoğu öğretmenin ilk dersleri ücretsiz vermesi. Öğretmenle önce bir deneme dersi yapabilir, derslerin size göre olup olmayacağına karar verebilirsiniz. Özel kimya öğretmeniniz ne kadar iyi olursa olsun yöntemleri size uymayabilir, ders işleme tarzını sevmeyebilirsiniz, aranızdaki elektrik hoşunuza gitmeyebilir. Ücretsiz deneme dersiyle bir öğretmenle anlaşmadan önce tüm bu riskleri ortadan kaldırabilirsiniz.
Dilerseniz Superprof'taki öğretmenlerden online dersler alarak evinizin konforunda kimya bilginizi de geliştirebilirsiniz. Sadece AYT kimya son tekrar yapmak için bile bir öğretmenle anlaşabilirsiniz!