İngilizce hayatı renklendiren bir dil. Bu dili öğrenince dünya çapında bir sohbetin parçası olmuş gibi hissedersiniz. Hemen biraz rakamlardan konuşalım: 1.5 milyar kişi, yani dünya nüfusunun kocaman bir dil ailesi İngilizce ile konuşuyor. İngilizce bir dilin ötesinde, âdeta yepyeni bir dünyaya açılan kocaman bir kapı gibidir.
Birçok İngilizce programında dünya üzerinde İngilizce öğrenenlere dili öğretmek yüzlerce fırsat bulunur. Birçok işe alım ajansı, şirket ve okul genellikle işe alınmak için en önemli şart olarak İngilizce bilgisini öne sürer. Bu ne demektir? İngilizce öğretmeninin, Yabancı Dil Olarak İngilizce Öğretme (TEFL) veya TESOL sertifika programı gibi bir akreditasyonu tamamlamış olması ve İngilizce dersi öğretiminde biraz deneyime sahip olması. Aynı şekilde farklı sektörlerden de işe alınmak için TOEFL ve IELTS gibi sınavlarda belirli bir dereceye sahip olmak önemlidir.
İngilizceyle Farklı Kapıları Aralayın
Bir kafede otururken karşı masadaki bir yabancıyla sohbet ettiğinizde İngilizce bilmenin değerini daha iyi anlıyorsunuz. Bir anlığına da olsa farklı kültürlerin birleştiği bu dil insanları bir araya getiriyor. Seyahat ettiğinizde sadece turistik yerlerde değil, sokakta karşılaştığınız insanlarla da iletişim kurma şansı elde ediyorsunuz. Bu da bir nevi dilinizi değil, hayatınızı paylaşmanızı sağlıyor. Daha farklı hayatları daha yakından tanıyabiliyor, daha çok şeye şahit oluyorsunuz.
İş dünyasında ise İngilizce artık o kadar çok aranıyor ki gerekliliklerden sayılmıyor bile. Çoğu sektörde bir adayın zaten İngilizce biliyor olması bekleniyor. Global şirketlerde çalışanların kesinlikle belli bir seviyede bilmesi gereken bir dil. İşbirlikleri, projeler, hepsi bu dil etrafında dönüyor. İşte tam da bu noktada sadece bir dil öğrenmiyorsunuz, aynı zamanda farklı kültürleri anlama yeteneğinizi de geliştiriyorsunuz.
Eğitim dünyasında da durum farksız. Dünya çapındaki üniversitelerde ve araştırma merkezlerinde İngilizce, bilgi paylaşımının merkezi olmuş durumda. Üstelik bu dili bilmek size sayısız okulun kapılarını aralayabilir.
İngiltere, ana dili olarak İngilizce konuşan 330-360 milyon kişinin yaklaşık 60 milyonuna ev sahipliği yapmaktadır. 'İngiliz İngilizcesi' lehçesine ev sahipliği yapan Birleşik Krallık vatandaşları, günlük hayatta da İngiltere, Kuzey İrlanda, İskoçya ve Galler kültürüne özgü kelimeler ve ifadeler kullanır. İngilizce hata yapmaktan korkmadan biraz eğlenceli yanlarına odaklanın!
İngilizcenin Eğlenceli Tarafı
İngilizce sadece sıkıcı ve uzun kurallardan oluşmuyor. Eğlenceli ve tuhaf kelimelerle dolu bir haznesi var. Bu ilginç kelimeler ve ifadeleri öğrendikçe dilin kültürel zenginliklerini ve renkli karakterini de daha yakından tanımış olursunuz. Şimdi İngilizcedeki bazı tuhaf ifadelerden birkaç örnek verelim.
İlk olarak "butterfly" kelimesinden bahsedelim. Türkçe'de "kelebek" olarak bilinen bu kelime, aslında bildiğimiz bir hayvanın adını taşıyor gibi görünse de "social butterfly" ifadesi, sosyal biri için kullanılır. Yani bir kişi sürekli sosyal etkinliklerde bulunuyorsa âdeta bir yerden bir yere uçan bir "kelebek" olarak tanımlanır. Bu ifade, kişinin sosyal çevresinde aktif olduğunu ve birçok farklı grupla etkileşimde bulunduğunu belirtir.
Bir diğer ilginç kelime ise "lollygag". Türkçeye tam olarak çevrilemese d bu kelime genellikle “boşuna zaman harcamak, verimsiz bir şekilde oyalanmak” anlamına gelir. Örneğin, "Stop lollygagging and get to work!" ifadesi, "Vakit kaybetmeyi bırak da işine başla!" anlamına gelir. Bu tür ifadeler dilin günlük kullanımındaki çeşitliliği ve nüansları öğrenmek için çok önemlidir.
İngilizcede sıkça duyulan başka bir ifade de "kick the bucket". Bu ifade bir kişinin öldüğünü ifade eder. Ancak tabii ki biraz daha gizemli ve esprili bir şekilde. Bazı insanlar genellikle daha resmî ifadeler yerine bu tür esprili tabirleri kullanmayı tercih ederler.
"Cat's pajamas" ifadesi de oldukça ilginç, değil mi? Bu ifade, bir şeyin çok harika veya mükemmel olduğunu ifade eder. Örneğin bir arkadaşınızın yeni kıyafetleri için "Those are the cat's pajamas!" derseniz giydiklerinin harika olduğunu belirtirsiniz.
Son olarak, "hit the hay" ifadesi de dikkat çekiyor. Türkçeye "samanlığa vurmak" gibi çevrilebilecek bu ifade, yatmaya gitmek ya da uyumak anlamına gelir. Neden "samanlığa vurmak" olarak adlandırıldığı ise hâlâ bir muamma!
Online ingilizce eğitimi ile siz de en çok kullanılan ifadeleri öğrenin!
Bu tuhaf kelimeler ve ifadeler, dilin sadece kurallarını öğrenmekle kalmayıp o dildeki esprileri ve kültürel incelikleri de anlamak içinçok önemlidir. Böylece dilin sadece bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda o dildeki toplumun düşünce yapısını ve mizah anlayışını da yansıttığını görmüş oluruz. İngilizce öğrenirken bu gibi kelimeleri de öğrenmek dilin arkasındaki renkli dünyanın kapısını aralamanın harika bir yoludur.
İngilizcenin Meşhur Uzun Kelimeleri
İngilizce bazen karmaşıklığı ve uzun kelimeleriyle karşımıza çıkabilir. Bu dil, hem tıp hem de kimya gibi teknik alanlardan günlük konuşmalara kadar geniş bir yelpazede kullanıldığından, çok uzun ve karmaşık kelimeler de kaçınılmazdır. Hemen birkaç örnek verelim.
En klasik örneklerden biri "antidisestablishmentarianism" kelimesi. İngilizce'nin en uzun kelimelerinden biri olan bu kelime, 19. yüzyılda İngiltere'deki Anglikan Kilisesi'nin devlet kilisesi statüsünden çıkarılmasına karşı çıkan bir politik görüşü ifade eder. Bu kelimenin uzunluğu, İngilizce kelime türetme ve birleştirme açısından ne kadar zengin olduğunu gözler önüne serer. Bu gibi kelimeleri ingilizce dersleri alarak daha çok öğrenebilirsiniz.
Bir diğer uzun kelime olan "pneumonoultramicroscopicsilicovolcanoconiosis", özellikle tıp alanında kullanılan bir terimdir. Bu kelime, silika tozlarına maruz kalmanın neden olduğu bir akciğer hastalığını tanımlar. Sadece uzun olmasıyla değil, aynı zamanda tıbbi bir terimi karmaşık bir şekilde ifade etmesiyle de dikkat çeker.
Dilin güzelliklerinden biri de bazı kelimelerin uzun olmalarına rağmen belirli bir konsepti belirtmeleri olabilir. Örneğin "floccinaucinihilipilification" kelimesi bir şeyin değersiz olduğunu ifade eder. “Bir şeyi değersiz görme alışkanlığı” da denebilir. Bu kelime sadece uzunluğuyla değil, aynı zamanda karmaşık bir düşünceyi ifade etmesiyle de dikkatimizi çekiyor.
Uzun kelimeler sadece teknik alanlarda değil, günlük konuşmalarda da karşımıza çıkabilir. Örneğin "supercalifragilisticexpialidocious" kelimesi, popüler kültürde Disney'nin Mary Poppins filminden aşina olduğumuz bir terimdir. Bu kelime bir şeyin harika veya olağanüstü olduğunu ifade eder ancak gerçek hayatta pek kullanılmaz.
Uzun kelimeler genellikle köklerden türetilmiş parçaların bir araya getirilmesiyle oluşur ve dilin evrimine, adaptasyonuna ve zenginleşmesine katkıda bulunur. İngilizce, birleşik kelimeler ve köklerin bir araya gelmesiyle yeni kelimeler üretebilme esnekliği sayesinde sürekli zenginleşen bir dil olarak öne çıkar.
Hemen birkaç değişik örnek daha verelim.
- "Hippopotomonstrosesquippedaliophobia" kelimesi ironik bir şekilde "uzun kelimelerden korkma" anlamına gelir.
- "Pseudopseudohypoparathyroidism" kelimesi, tıp alanında kullanılan bir terimdir ve genetik bir hastalığı tanımlar. Bu kelime, gerçek bir hastalık olan "pseudohypoparathyroidism"den türetilmiştir ve hastalığın benzer semptomlar gösteren ancak farklı bir alt türünü ifade eder.
- "Electroencephalographically" kelimesi, tıp ve nöroloji alanlarında kullanılan bir terimdir ve elektroensefalografi (EEG) ile ilgili bir kavramı ifade eder. Bu kelime, EEG'nin bir aktivitenin ölçümüne odaklanan bir teknik olduğunu belirtir.
- “Llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwllllantysiliogogogoch” ise Birleşik Krallık'ta bilinen en uzun kelimelerden biridir. 58 harf uzunluğunda bu isim aslında Galler'de bir yerdir. Bu kelimenin Galler'de ve Birleşik Krallık'ın diğer bölgelerinde ikamet eden vatandaşlara daha kolay gelmesini sağlamak için genellikle Llanfair PG olarak kısaltılır. İngilizce kısaltmalardan daha önce bahsetmiştik!
- Gorsafawddacha'idraigodanheddogleddollônpenrhynareurdraethceredigion: Bu kelime, sanki biri klavye üzerinde uyuyakalmış ve burnuyla rastgele bu harflere basmış gibi durmuyor mu? O kadar uzun ki okuduktan sonra gözleriniz ağrıyor. Peki bu aşırı uzun kelimenin anlamı nedir? 63 harf uzunluğundaki bu kelime Birleşik Krallık'taki bir Galler tren istasyonunun adı. Wikipedia'ya göre, 2007'de adı Golf Halt istasyonu olarak değiştirildi. Muhtemelen "Gorsafawddacha'idraigodanheddogleddollônpenrhynareurdraethceredigion'a ulaştınız" ve birkaç dakika sonra "Gorsafawddacha'idraigodanheddogleddollônpenrhynareurdraethceredigion'dan ayrılıyorsunuz" demekten kaynaklanan gecikmeleri önlemek için...
Bu kelimeyi telaffuz etmek ister misiniz?
Daha önce bahsettiğimiz beş kelimenin akıllara durgunluk verecek kadar uzun olduğunu düşünüyorsanız bir sonraki kelimeye hiç bakmayın! Bir virüsün DNA'sını detaylandıran tıbbi bir terim ve teknik bir kelime olan sıradaki kelimemizin sonsuz sayıda harfe sahip olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ne olduğunu bilmek ister misin? Aşağıdaki İngilizce dilindeki en uzun kelimedir:
- Acetylseryltyrosylserylisoleucylthreonylserylprolylserylglutaminylphenylalanylvalylphenylalanylleucylserylserylvalyltryptophylalanylaspartylprolylisoleucylglutamylleucylleucylasparaginylvalylcysteinylthreonylserylserylleucylglycylasparaginylglutaminylphenylalanylglutaminylthreonylglutaminylglutaminylalanylarginylthreonylthreonylglutaminylvalylglutaminylglutaminylphenylalanylserylglutaminylvalyltryptophyllysylprolylphenylalanylprolylglutaminylserylthreonylvalylarginylphenylalanylprolylglycylaspartylvalyltyrosyllysylvalyltyrosylarginyltyrosylasparaginylalanylvalylleucylaspartylprolylleucylisoleucylthreonylalanylleucylleucylglycylthreonylphenylalanylaspartylthreonylarginylasparaginylarginylisoleucylisoleucylglutamylvalylglutamylasparaginylglutaminylglutaminylserylprolylthreonylthreonylalanylglutamylthreonylleucylaspartylalanylthreonylarginylarginylvalylaspartylaspartylalanylthreonylvalylalanylisoleucylarginylserylalanylasparaginylisoleucylasparaginylleucylvalylasparaginylglutamylleucylvalylarginylglycylthreonylglycylleucyltyrosylasparaginylglutaminylasparaginylthreonylphenylalanylglutamylserylmethionylserylglycylleucylvalyltryptophylthreonylserylalanylprolylalanylserine.
Bu uzun kelimeler, genellikle belirli bir uzmanlık alanında kullanılır ve genelde günlük konuşma dilinde karşımıza çıkmazlar. Ancak bu gibi ifadeler İngilizcenin teknik, bilimsel ve tıbbi terminolojideki zenginliğini gösterir ve aynı zamanda dilin ne kadar esnek ve çeşitli olduğunu vurgular. Uzun kelimeler, dilin evrimini ve zenginleşmesini anlamak için ilginç bir pencere sunar.
Siz de İngilizceyi ana dili gibi öğrenmek isteyen bir öğrenciyseniz hemen bugün çalışmalara başlayın!
Bu yazıyı beğendiniz mi? Puanlayın!
Loading...
