Arap dili; Kuzey Afrika, Arap Yarımadası'nın çoğu ve Orta Doğu'nun diğer bölgelerini içeren geniş bir alanda konuşulan bir Sami dilidir. Dil uzmanları, Arapça'yı bir dil olarak tanımlamak için epey mücadele ettiler. Bir yandan İslam'ın kutsal kitabı Kuran'ın diline işaret eden bu dil, bir yandan da yüzyıllar boyunca Arap yarımadasından İspanya’ya kadar uzanan bir egemenliğe hakim olmuştur. Modern edebiyat öncesi edebi eserlerin çoğunun bestelendiği klasik Arapça, bu dile benzemektedir.
Üslup ve kelime bakımından Klasik Arapça'dan çok az farklılık gösteren Modern Standart Arapça, gazetelerden romanlara kadar birçok yayında, haber programlarında ve siyasi konuşmalarda resmi dil olarak kullanılmaktadır. Kendine has alfabesiyle ve alışılagelmişin dışındaki sağdan sola doğru yazılıp okunmasıyla, öğrenilmesinin oldukça zor olduğunun düşünülmesine sebep olmuş ve önyargıların odağındaki bir haline gelmiştir. Buna rağmen Türkiye’deki birçok üniversitede Arapça seçmeli ders olarak alınabiliyorken Arap turistlerin yoğunluğunun artmasıyla da birçok Arapça kursu, Arapça özel ders veren öğretmenler hatta online görüntülü Arapça grupları popülerleşmeye başladı.
Peki uzak doğu gibi dilleri gibi kendine has bir alfabesi olan bu dilin kökeni nedir ve hangi dil ailesine bağlıdır? İşte bu yazımızda Arapça’nın hangi dil ailesine mensup olduğundan bahsedeceğiz.
Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile teşkil ederler. Dünya dilleri de bu şekilde farklı dil ailelerine ayrılırlar. Aslında bir dil ailesi bir bakıma tarihin bilinmeyen devirlerinde bir ana dilden çıkan dillerin oluşturduğu topluluktur. Bu diller arasındaki benzerlikler de böyle bir varsayımı kuvvetlendirmektedir.

Bu görüşü kuvvetlendiren diğer bir sebep de bir ana dilin yazılı belgeleri olmadığı halde birçok özelliklerini kendisinden türemiş bulunan ailedeki dilleri inceleyerek tesbit etmenin mümkün olmasıdır. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yayılmış çeşitli topluluklarca konuşulan yaklaşık 250 dil mevcuttur. Buradaki diller, Hami ve Sami alt grupları olmak üzere iki aileye ayrılır. Arapça Sâmî diller ailesindendir. Bu dil ailesinin eski Mısır dilini de içine alan bir Hâmî- Sâmî köke bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu ailenin yaşayan en önemli ve en çok kullanılan dilleri Arapça ve İbranice’dir.
Hami ve Sami Dilleri
- a) Hami Dilleri: Eski Mısır dili, Kuşi dili, Libya-Berber dili, Çad dili,
- b) Sami Dilleri: Arapça, İbranice (Kenanca), Habeşçe, Akadça.
Sâmî diller doğu (Bâbil ve Âsur dillerinin bağlı olduğu Akadça) ve batı (Fenike, Nebâti ve İbrânî dillerini içine alan Ken’ânî diller ile Âramî dilinin yer aldığı kuzey - batı grubu ile eski ve yeni lehçeleriyle Habeşçe, güney ve kuzey – batı Arapçasının teşkil ettiği güney- batı Sâmî diller grubu) olmak üzere iki büyük kola ayrılır. Arap dili, Sami dil ailesinin batı kolu güney bölümünün kuzey grubundan bir dildir. Mensubu olduğu diğer Sami dillerinin doğu kolu (Akadça - Asur- Babil)’ ndan ayrıldığı bazı özellikleri vardır ve başlıcaları şunlardır.
- Doğuda, Sâmicedeki gırtlaktan gelen sesbirimlerinin çoğu kaybolmuştur ancak Arapçada ise çok iyi muhafaza edilmiştir. Örneğin, Akadçadaki “irub” sözcüğü, Arapçada “yağrubu” şeklinde kullanılmaktadır. Gırtlaktan çıkan ve dişlerin kullanıldığı seslere daha çok vurgu yapılır. Diğer bir örnek, “burun” anlamındaki Akadçadaki “appu”, İbranicede “ap”, Arapçada ise “anfu” şeklinde kullanılmaktadır.
- Doğudaki dillerde şimdiki zaman ve geçmiş zamandan başka fiilin çekimlenmiş, devamlılık gösteren özel bir zamanı vardır. Buna karşılık Arapçada yalnızca bitmiş zaman ile bitmemiş zaman çeşitleri vardır.
Arap Yazı Sistemi
M.S. 328 yılında yazıldığı tahmin edilen ve Şam şehrinin güneydoğusuna düşen bir bölgeden çıkan bir mezar taşı yazıtı, Arap dilinin Nebâtî harflerle yazılmış en eski yazılı anıtıdır. Arap adı ilk defa bu yazıtta geçmektedir. Arap yazısıyla yazılmış en eski Arapça yazıt ise M.S. 512 yılına aittir ve Halep şehrinin güneydoğusundaki Zebed’den çıkmıştır. Üç dilde (Süryâni, Yunan, Arap) yazılı bir Hıristiyan yazıtının en kısa ve en son kısmını temsil eden ve bir takım özel adları içine alan bir satırlık bu Arapça metin, “bism-al-ilâh” kelimeleriyle başlamaktadır. Bunlar, Arap diline ait en eski yazıtlardır.

İslam devrinin en eski yazıları ise 652 yılına aittir ve sikke veya papirüsler üzerine yazılmıştır. Yazımızın başında bahsettiğimiz gibi Arapçanın kendine has alfabesi, sağdan dola yazılıp okunması ve binlerce yıllık kültür birikimine bakıldığı zaman zor olarak düşünülmesi gayet mantıklı geliyor. Ancak tekrardan belirtmek gerekir ki Arapa konuşmak ve Arapça yazmak için günümüzde çokça Arapça kursları, Arapça özel ders grupları ve Arapça öğretmenleri görmeye başladık. Bunlar da Arapça öğrenmenin ilk adımları olabilir. Bu noktada görüntülü arapça dersleri veya yüzyüze arapça dersleri seçeneklerini değerlendirmeyi düşünebilirsiniz.
Arapça Telaffuz
Kuran'ın kitap haline getirilmesinden yıllar sonra, Hazreti Muhammed'in sahabesi ve İslam'ın üçüncü halifesi Osman ibn Affan'a ait bir nüshada Arap harfleri noktalıydı. Sesli ve sessiz harflerin yazım biçimleri dahil olmak üzere bazı oluşumlar, aksan işaretlerini doğurmuştur. Bu oluşumlarla aksanı birleştirmek ve standart hale getirmek için de çeşitli ton ve telaffuz şekilleri dile eklendi. Dil profesörlerine göre:
İslam öncesi zamanlarda Akadça, Aramice, Etiyopya, Güney Arabistan, Yunanca, Latince gibi diller, fetihlerden sonra Araplar halklarıyla temasa geçtiğinde çok sayıda yabancı kelime ve hatta yoğun bir klasik Yunanca akışı olmuştur. Daha sonra Akdeniz ile temaslar yoğunlaşıca, Arapça diline İtalyanca vb. gibi farklı dillerden kelimeler de girmeye başladı
Arapçayı modern Arapça ve standart Arapça olarak olarak ele almak da dil grubuna dair bazı ipuçları vermektedir.
Klasik Arapça
Klasik Arapça aslında konuşulan bir dil değildir. Terim, Kur'an'ın ve erken dönem edebiyatının yazılı Arapçasını ifade eder. Klasik Arapça, İslam'ın yayılmasıyla ilim ve din dili haline geldi. Modern konuşulan çeşitlerle ilişkisi, Latince'nin modern Roman dilleriyle olan ilişkisine benzer. İslam dünyasının tamamında dini uygulama dili olarak kullanılmaktadır. Resmi olarak okulda öğrenilir ve MS 7. yüzyıldan beri gramerinde çok az değişiklik olmuştur.

Peki, Arapça dünyanın neresinde yerli dil olarak mevcut ve neresinde yerli dil olmamasına rağmen sahip olduğu kitlelerce konuşulabiliyor? Dünyanın her yerinde Arapça konuşanlar olsa da Arapça'nın yasal olarak tanınan resmi veya özellikle yaygın olarak konuşuluyor olduğu 31 ülke var. Bazıları tartışmaya açık olsa da barındırdıkları Arap nüfusu kültürleri neticesinde Arapça’ya ev sahipliği yaptıklarını inkar edemeyiz.
Arapça Konuşan Ülkeler
Resmi dil olarak kullanan ülkeler: Bahreyn, Mısır, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Moritanya, Umman, Filistin, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen
Yarı resmi dil olarak kullanan ülkeler: Cezayir, Çad, Komorlar, Cibuti, Irak, Fas, Sahrawi Arap Demokratik Cumhuriyeti, Somali, Somaliland, Sudan, Zanzibar
Resmen tanınan ve azınlıklarca konuşulan ülkeler: Kıbrıs, Eritre, İran, İsrail, Mali, Nijer, Pakistan, Senegal, Türkiye
Modern Standart Arapça (MSA)
MSA, Arap dünyasının evrensel dilidir. Klasik Arapça'nın doğrudan kökeninden gelmektedir. MSA, vaazlar, dersler, haber yayınları ve konuşmalar gibi resmi konuşma durumlarında ve resmi yazışmalar, edebiyat ve gazeteler gibi tüm resmi haberleşmelerde kullanılır. Anadili MSA olan kimse yoktur ve eğitimli Arapların çoğu bunu resmi eğitim yoluyla öğrenir ancak MSA'da resmi eğitim almamış birçok Arap onu az ya da çok anlayabilir. MSA, Arap dünyasında oldukça tekdüzedir ve başka türlü birbirleriyle iletişim kuramayacak olan günlük lehçeleri konuşan farklı Arap toplulukları için bir ortak dil işlevi görür.
Siz de Superprof aracılığıyla size en uygun Arapça eğitmenini bulabilir, arapça kursu veya online arapça dersleri seçeneklerini değerlendirebilir ve bu kadim dili hızlı bir şekilde öğrenmeye başlayabilirsiniz!
Başarılar ve kolaylıklar diliyoruz...