Dil öğrenmekle bir bina inşa etmek arasında birçok benzerlik bulunur. Sağlam bir bina yapmak istiyorsanız, öncelikle güçlü bir temel oluşturmanız gerekir. Temel ne kadar sağlam olursa, bina o kadar uzun ömürlü ve dayanıklı olur. Aynı şekilde, dil öğrenirken de başlangıç seviyesini ne kadar sağlam temellere oturtursanız, ileride karşılaşacağınız zorlukları o kadar kolay aşarsınız.
İngilizce öğrenmeye başlarken, temel seviyede yani A1 seviyesinde, İngilizce kelimeler, sıfatlar ve zamirler gibi dilin yapı taşlarını öğrenmeye özen göstermelisiniz. Ayrıca, temel dilbilgisi kurallarını anlamak ve uygulamak da bu seviyede hayati önem taşımaktadır. Bu süreçte yetkin bir İngilizce öğretmeninden ders almak, özel ders veya online İngilizce eğitimi seçeneklerini değerlendirmek de oldukça faydalı olacaktır. Çünkü sadece kendi çabanızla sıfırdan bir dil öğrenmeye çalışmak maalesef oldukça sıkıcı bir süreç halini alabiliyor.
Şimdi dilerseniz A1 seviyesinin ne anlama geldiğine ve bu seviyede sahip olunması gereken yeterliliklere göz atalım:
Avrupa Konseyi’nin diller için geliştirdiği Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR), A1’den C2’ye kadar altı farklı seviyeyi (A1, A2, B1, B2, C1, C2) öngörmektedir. A1 seviyesi bu sınıflandırma içinde temel seviye olarak kabul edilir.
Peki, A1 İngilizce konuları nelerdir? A1 seviyesinde bir kişi neler yapabilir? Bunu örneklerle inceleyelim:
- Farz edelim ki yurt dışına seyahat ettiniz ve bir otelde kalacaksınız. Oteldeki görevliye “Boş odanız var mı?”, “Kahvaltı saati kaçta?” veya “Wi-Fi şifresi nedir?” gibi soruları rahatlıkla sorabilirsiniz. Aynı şekilde görevlinin size “Kimliğinizi görebilir miyim?” veya “Size yardımcı olabileceğim farklı bir konu var mı?” gibi sorularını anlayıp yanıt verebilirsiniz.
- İngilizce seviyenizle günlük hayatta “havadan sudan” sohbetler yapabilirsiniz. Örneğin, sabah kahvaltıda ne yediğinizi, sevdiğiniz yemekleri veya havaların soğuduğunu anlatabilirsiniz. Gezdiğiniz bir yer hakkında basit bilgiler vermek de yine bu seviyede mümkün.
- Ayrıca, bir yabancıya kısa yön tarifi verebilecek kadar bilgi aktarabilirsiniz. Diyelim ki yabancı bir arkadaşınız evinize gelmek istiyor, ancak verdiğiniz konum bilgisi tam olarak doğru değil. Bu durumda, ona basit bir şekilde yön tarifi yapabilirsiniz. Ancak, arkadaşınız bu yolculuğu sırasında yaşadığı bir komik durumu anlatırsa, maalesef bu durumu tam olarak anlayamayabilirsiniz.
- A1 seviyesinde İngilizce biliyorsanız temel tıbbi terimlerden bahsedebilir, doktora gittiğinde yaşadığınız ağrıları ve rahatsızlıkları anlatabilirsiniz: Boğazım ağrıyor, elimi kestim ya da başım dönüyor gibi...
- Yemek siparişi verdiğinizde gelen yemek hakkında yemek siparişi verdiğiniz platformda yemeğin lezzeti, sıcaklığı veya teslimat süreciyle (erken geldi, geç geldi vs.) ilgili geri bildirimde bulunabilirsiniz.
- Ayrıca, kendi şehrinizin veya ülkenizin temel özelliklerini, yemeklerini, içeceklerini veya iklimini bir yabancıya basit cümlelerle anlatabilir, onların ifade ettiği 3-4 kelimelik basit yapıdaki cümleleri anlayabilirsiniz.

A1 seviyesindeki bir kişi tüm bunları yapabilir ki bu hiç de azımsanmayacak bir dil becerisi düzeyidir. Bu seviyede sağlam bir temel oluşturarak üzerine inşa edeceğiniz dil bilgisi, ileride daha karmaşık becerileri geliştirmenizi kolaylaştıracaktır. Peki, A1 seviyesindeki İngilizce konuları nelerdir? Hangi dilbilgisi kurallarına ve kelimelere hâkim olursak A1 seviyesinde İngilizce biliyor oluruz? Tüm bunların yanıtını yazımızın devamında vermeye çalışacağız ayrıca ingilizce özel ders seçeneklerinizi linke tıklayarak öğrenebilirsiniz.
A1 İngilizce Konuları
Zamirler (Pronouns)
Tahmin edebileceğiniz üzere zamirler, İngilizce A1 konuları başında yer alıyor. Okullarda veya dil kurslarında başlangıç seviyesinde verilen ilk derste genelde “Ben, sen o, biz siz onlar” yani “I, you, we, they, he,she,it” gibi kişi zamirlerini tanıma, öğrenme ve cümle içinde kullanma öğretilir.
Ancak zamirler bunlarla sınırlı değil. Farklı çeşit zamirleri de zamanla öğrenmeniz gerekecek: Soru zamirleri (who, whose, what, which), İyelik zamirleri (mine, yours, hers), belgisiz zamirler (someone, somebody), işaret zamirleri (this,that,these,those) ve nesne zamirleri (me, you, him) gibi.
“Be” Fiilinin Çekimleri ve Diğer Yardımcı Fiiller (Modal Verbs)
“Am”, “Is”,” Are” yani “be” fiilinin çekimleri hangi kişi için kullanılır veya hangi zamana göre hangi çekimi alırlar gibi yine temel fiil/yardımcı fiil konuları işlenir.
There is/There are kullanımı
İngilizcede en önemli ve temel cümle yapılarından olan There is/are kalıbı bir nesnenin ya da bir şeyin varlığını ifade etmek için kullanılır. “There is a pen: Bir kalem var”
Sahiplik belirten fiil/yardımcı fiiller (Have got, has got)
Bu konu da yine en temel ifadelerdendir. Sahip olunan herhangi bir şeyi ifade etmek için kullanılır ve başlangıç seviyesinde öğreneceğiniz ilk konular arasındadır. “I have a pen: Benim bir kalemim var”
Cümle Dizimi (sentaks)
Türkçeden farklı olarak İngilizcede cümle dizilimi yapılırken Özne-Yüklem-Nesne kullanımı vardır. Dilimizde yüklemi sonda kullandığımız için bu cümle yapısını kafamıza iyi yerleştirmediğimizde cümle kurarken sürekli sorun yaşarız. Yani tam olarak Türkçe düşünmeyi bırakıp İngilizce düşünerek cümle kurma alışkanlığını bir an önce kazanmamız gerekir.
“Would like” kalıbı
Bazı İngilizce kalıpları kullanmak öğreniminin ilk zamanlarında oldukça eğlencelidir. “Would like” kalıbı da bunların başında gelir. Kendi istek ve arzularımızı ifade etmemizi sağlayan would like kullanımı zamanlara göre çekimi yapılmadığı için de en kolay öğrenilen konulardandır. “I would like to have a pen: Bir kaleme sahip olmak isterim”
Zamanlar (Tenses)
Özellikle ilk derslerde tüm cümlelerde geniş zaman üzerinden örnekler verilir ve geniş zamana göre cümleler kurulur. Tüm fiillerin ve yardımcı fiillerin geniş zamana göre çekimleri öğretilir. Daha sonra geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman ve İngilizcede “perfect tense” olarak tabir edilen ve Türkçede zaman olarak tam bir karşılığı bulunmayan daha ileri konulara geçilir.
Temel Fiiller (Verbs)
“Love”, “hate”, “eat”, “speak”, “miss”, “finish”,”come”, “go” ve daha sayamayacağımız birçok başlangıç düzeyi fiil öğrenilir ve cümle içinde kullanılır. “I love pens: Kalemleri çok seviyorum”
Temel İsimler (Nouns)
Günlük yaşamda sıklıkla kullanılan isimler de bu aşamada öğrenilir. “Coffee”, “dog”, “table”, “door”, “light”, “breakfast”, “dinner”, “travel” gibi kelimeler başlangıç seviyesi İngilizce öğrencilerinin öğreneceği ilk isimler arasındadır.
Could/can Kullanımı
Türkçe’de “–ebilmek” anlamına gelen ve günlük hayatta sıklıkla kullandığımız can/could İngilizce’de de başlangıç seviyesindeki bireylerin en çok kullandığı gereklilik veya zorunluluk fiilleri olarak geçen kalıplardır. “can” bir işteki yeteneği anlatırken “could” çoğu zaman bir işin yapılma ihtimalini anlatırken kullanılır. “I can swim: Yüzebilirim”
Günler/Aylar/Yıllar/Mevsimler/Saat/Renkler
Birine saatin kaç olduğunu ya da bugünün tarihinin ne olduğunu sormaya çalıştığınızda öğrenmeniz gereken belirli kalıplar ve kelimeler vardır. Bu da yine A1 seviyesinde öğrenilen kavramlar arasındadır.
Üstünlük Derecesi Belirten Sıfat ya da Zarflar (Comparatives/Superlatives) Konusu
Herhangi canlı ya da cansız, soyut ya da somut bir şeyin bir diğerine göre daha uzun daha kısa daha sert ya da daha yumuşak olmasını söylerken öğrendiğimiz konulardandır. Bir örnekle açıklamak gerekirse “tall” “uzun” anlamına gelirken “-er” takısı alarak “taller” “daha uzun” anlamı “est” takısını aldığında ise “tallest” yani “en uzun” anlamı kazanmış olur.

Telaffuz (Pronunciation)
Telaffuzu iyileştirmek ve belirli bir temele oturtmak A1 seviyesinin en önemli hedeflerinden biridir. Öncelikle kelimedeki vurguları iyi analiz etmesi ve özellikle iki ünsüz harfin yan yana gelerek oluşturduğu sesleri iyi öğrenmesi gerekir. Örneğin “ch”, “ph”, “sh” gibi seslerin fonetiğinin iyi kavranması gerekir. Bu süreçte fonatik alfabeyi biraz olsun öğrenmek size katkı sağlayabilir ancak şart değildir. Fonetik alfabe içerisinde her sembol belirli bir sesle ilişkilendirilir. Özellikle İngilizce Türkçe sözlüklerde sıkça rastlanıldığı şekilde İngilizce kelimenin hemen yanında fonetik alfabeyle okunuşu verilir. Burada amaç ilk defa karşılaşılan bir kelimenin anlamının öğrenilmesinin yanında doğru okunuşunun da öğrenilmesidir.
Edatlar (Prepositions)
İngilizcede "in", "at" ve "on" edatları, bir şeyin yerini veya zamanını belirtmek için kullanılan temel edatlardır ve kullanım alanları farklıdır. "In" genellikle bir şeyin içinde olduğunu ifade eder. Örneğin, "in the room" dediğimizde bir kişinin ya da nesnenin odanın içinde olduğunu belirtmiş oluruz. Daha geniş yerler veya kapalı alanlar için de "in" kullanılır, mesela "in the city" (şehirde).
"At" ise daha spesifik bir noktayı ifade eder. "At the door" dediğimizde, bir kişinin kapının tam yanında ya da önünde olduğunu anlarız. Aynı şekilde, "at the station" dediğimizde, istasyondaki belirli bir noktayı kastederiz.
"On" ise bir şeyin yüzeyi üzerinde olduğunu belirtir. Örneğin, "on the table" dediğimizde nesnenin masanın üstünde bulunduğunu ifade ederiz. "On the wall" dediğimizde ise bir şeyin duvara asılı ya da duvarın yüzeyinde olduğunu anlatmış oluruz.
Nerede “in” nerede “on” nerede “at” kullanıyorduk? Şehrin içinden bahsederse “in” ama tiyatroda derse “at” miydi? gibi herkesin aklını kurcalayan sorular vardır. Edatlar konusunu ne yazık ki hiçbirimiz ilk etapta tam olarak öğrenemedik :)
A, An,The (Articles)
Başlangıç seviyesinin belki de en hayati konularından birisidir artikel konusu. Kelimelerin tekil mi çoğul mu olduğu ya da özel olarak tek bir nesneden mi yoksa nesneler içinden herhangi birisinden mi bahsedildiği gibi sorulara verilen cevaplarla nesneden önce kullanılan artikeller belirlenir.
Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs)
Düzensiz fiiller tanımı itibariyle fiilin zamana göre çekimlenmesiyle biçim değiştirmesi olayıdır. Fiillerin tam anlamıyla öğrenilebilmesi için düzensiz fiillerin iyice kavranması gerekir. Fiilin zamana göre biçim değiştirmesi o fiilin düzensiz fiil olduğu anlamına gelir.
Günlük Konuşma ve Yazma Dilinde Sıklıkla Kullanılan Kelimeler
Gelelim İngilizcenizi en zengin şekilde gösteren, adeta hacim kazandıran bir yöntem olan olabildiğince kelime öğrenmeye. Gramer kuralları bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlar, ancak kelimelerin bir sınırı yoktur. Bu yüzden ne kadar fazla kelime öğrenirseniz dili kullanma becerileriniz o denli gelişir ve çok daha az kelimeyle çok daha fazla şey anlatabilirsiniz. Gramere ve genel kurallara hâkim ancak kelime dağarcığı kısıtlı birinin kendisini ifade etmesi ve genel geçer konuşmaları anlaması oldukça zordur.
Kelime dağarcığınızı genişletmenin de en iyi yollarından birisi çağrışım yoluyla kelime öğrenmektir. Çağrışım yapmak herhangi bir kelimeyi beyninizde herhangi bir nesneyle ya da kavramla ilişkilendirmektir. Yani adeta o kelimeyi kafanızdaki başka bir kavramla bağlamış olursunuz. Kimi zaman içinde bir sürü eşya olan çantanızda anahtarınızı bulmakta zorlanırsınız. Anahtarınıza bir anahtarlık taktığınızda o kocaman çanta içinde o anahtarı bulmak çok daha kolay hale gelir.
Unutmayın C1 ve C2 seviyelerine gelmek çok zor değil ve sizin A seviyelerindeki kararlılığınız ve temelinize bağlıdır. İsterseniz aşağıdaki yazılarımıza uğrayarak diğer seviyelerle ilgili bilgi de alabilirsiniz!
Hoşçakalın!