Her edebiyat, yaratıldığı toplumun bir aynasıdır ve o toplumun kültürel kimliğinin tanımlanmasını sağlar. İnsanların belirli bir dönemde nasıl yaşadıklarını, düşündüklerini ve hissettiklerini ortaya koyar. O kültürün değerleri ve inançları hakkında bize fikir verir. İngiliz edebiyatı da bir istisna değil.

Klasikleri okudukça yazıldıkları dönemde olanları, öne çıkan akımları, yazarların neleri dile getirmek istediğini görürüz.

Ayrıca yazarların kullandıkları dille biz de çok fikir sahibi olabiliriz. İngiliz edebiyatı çalışmak kelime dağarcığımızı, okuduğumuzu anlama yeteneğimizi, eleştirel düşünme ve iletişim becerilerimizi geliştirebiliriz. İngiliz dilini ve farklı tarihlerde farklı kişiler tarafından nasıl kullanıldığını daha iyi anlayabiliriz.

Az önce bahsettiğimiz gibi bir milletin edebiyat dünyası, o eserlerin yazıldığı dönemin siyasi, sosyal ve ekonomik koşullarını yansıtan tarihsel bir belgeye benzer. Edebi bir eserdeki temaları ve karakterleri inceleyerek, yazıldığı tarihi daha yakından tanıma fırsatı yakalayabiliriz.

Yan yana ve üst üste duran kalın kitaplar
İngiliz edebiyatının en önemli eserlerini keşfederek ufkunuzu genişletin. | Kaynak: Unsplash

Üstelik eğer siz de bu alanda ilerlemek istiyorsanız bu yazarlar ve eserleri sizin için bir ilham kaynağı olabilir. Edebi eserleri okuyarak ve analiz ederek kendi yazma becerilerinizi geliştirebilir ve kendinizi etkili bir şekilde nasıl ifade edeceğinizi öğrenebilirsiniz. Farklı üslupları tanıyarak siz de kendi üslubunuzu geliştirebilirsiniz!

İngiliz edebiyatı yazarları ve eserlerine vakit ayırarak size iyi gelecek bir hobi edinebilirsiniz. Bu farklı kültürler ve karakterlerle dolu eserler, günlük hayatınızdan kaçmanızı ve yepyeni ve heyecan verici dünyalara adım atmanızı sağlar. İngiliz edebiyatı günümüzde hâlâ birçok kişiyi etkisi altına alıyor ve büyülemeye devam ediyor.

Shakespeare hakkında daha çok şey öğrenmek ister misiniz?

En iyi İngilizce öğretmenleri müsait
Özlem
5
5 (29 yorum)
Özlem
₺900
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Ryan
5
5 (170 yorum)
Ryan
₺950
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Sinem
5
5 (52 yorum)
Sinem
₺950
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Tunç emir
5
5 (30 yorum)
Tunç emir
₺500
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Asya
5
5 (31 yorum)
Asya
₺900
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Burcu
5
5 (57 yorum)
Burcu
₺750
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Atiye
5
5 (44 yorum)
Atiye
₺800
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Charles
5
5 (65 yorum)
Charles
₺900
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Özlem
5
5 (29 yorum)
Özlem
₺900
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Ryan
5
5 (170 yorum)
Ryan
₺950
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Sinem
5
5 (52 yorum)
Sinem
₺950
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Tunç emir
5
5 (30 yorum)
Tunç emir
₺500
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Asya
5
5 (31 yorum)
Asya
₺900
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Burcu
5
5 (57 yorum)
Burcu
₺750
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Atiye
5
5 (44 yorum)
Atiye
₺800
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Charles
5
5 (65 yorum)
Charles
₺900
/TL/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Başlayın

İngiliz Edebiyatındaki Eserlerde Ne Görebiliriz?

Eserlerin yazıldıkları dönemi yansıttığından bahsettik. Şimdi buna birkaç örnek verelim.

Mesela William Shakespeare'in eserleri, bize Elizabeth dönemi hakkında fikir verir. O dönemin siyasetini, toplumunu ve kültürünü gözler önüne serer.

George Orwell'in "1984" ve Aldous Huxley'nin "Cesur Yeni Dünya" eserleri gibi edebiyat klasikleri, özellikle 2. Dünya Savaşı'nın ve diktatör rejimlerin yükselişinin ardından ortaya çıkan siyasi ve toplumsal kaygıları yansıtır. Toplumu bilinçlendirip önemli noktalara değinir.

Edebiyatın zaman içindeki gelişimini inceleyerek sadece toplumlardaki değil; dil, üslup ve edebi geleneklerdeki değişiklikleri de inceleyebiliriz. Bu da kültürlerin ve zaman içinde nasıl değiştiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olur.

Öte yandan Charles Dickens'ın romanları, Viktorya dönemi İngiltere'sinin toplumsal sorunlarını ele alan önemli eserler olarak kabul edilir. Bu romanlar, toplumu yoksulluk, işçi sınıfı ve toplumsal adaletsizlik gibi konularda bilinçlendirerek sosyal farkındalık yaratmaya yardımcı olmuştur. Günümüzde de o dönemdeki insanlar neler yaşadığını görmemize olanak tanıyor.

İngiliz klasiklerinden konu açılmışken yer vermeden geçemeyeceğimiz isimlerden biri de Jane Austen. Romanları İngiliz edebiyatının en sevilen eserlerindendir. Bu romanlarda kadınların toplumsal ve kişisel özgürlükleri ele alınır. Dolayısıyla feminist hareketin gelişimine büyük bir katkıda bulunmuştur.

online ingilizce eğitimi ihtiyaçlarınız için likle tıklayabilirsiniz.

İngiliz Edebiyatının Klasikleri

Peki İngiliz edebiyatı klasikleri nelerdir?

Bu sorunun cevabı oldukça uzun bir liste olsa da şöyle küçük bir sıralama yapabiliriz:

  1. Middlemarch (George Eliot, 1874)
  2. Deniz Feneri (To the Lighthouse, Virginia Woolf, 1927)
  3. Mrs Dalloway (Virginia Woolf, 1925)
  4. Büyük Umutlar (Great Expectations, Charles Dickens, 1861)
  5. Jane Eyre (Charlotte Brontë, 1847)
  6. Kasvetli Ev (Bleak House, Charles Dickens, 1853)
  7. Uğultulu Tepeler (Wuthering Heights, Emily Brontë, 1847)
  8. David Copperfield (Charles Dickens, 1850)
  9. Frankenstein (Mary Shelley, 1818)
  10. Gurur Dünyası (Vanity Fair, William Makepeace Thackeray, 1848)

Tabii ki herkesin en sevdiği İngiliz eserler farklıdır. Bazı ünlü edebiyatçılar ve eserleri diğerlerinden daha büyük önem arz eder. Bunun birçok sebebi olabilir.

Bazı klasikler, büyük sosyal veya siyasi değişim dönemlerinde yazıldığı için çok önemlidir. Mesela Charles Dickens'ın romanları, o dönemdeki sosyal eşitsizliklere büyük ölçüde değiniyordu. Bu nedenle okuyucular için o dönemde çok anlamlıydı ve bugün hâlâ anlamlıdır.

Bazı İngiliz edebiyatı klasiklerindeyse daha karmaşık hikâyeler, değişik karakterler ve daha zengin bir dil görülür. Bu gibi eserler zamansızdır ve yüzyıllar boyunca okuyucuların ilgisini çeker. Mesela Virginia Woolf'un "Deniz Feneri" romanı, modernist edebiyatın önde gelen bir örneğidir. Bu nedenle de etkisini kolay kolay kaybetmeyecektir.

Eserlerin bazılarındaysa birçok okuyucunun kendi deneyimlerini ve duygularını bulabileceği evrensel bir konu işlenir. Emily Brontë'nin "Uğultulu Tepeler" romanı, aşkın gücüne ve bağlılığına dair temalara yer verir. Okuyucuyu vahşiliği ve insan doğasının karmaşıklığını gözler önüne serer. Bu temalar da birçok kişinin kendisiyle bağdaştırabileceği temalardır.

Çağdaş edebiyat üzerinde büyük etkisi olan eserler de vardır. Bu eserler, yazarları ve okuyucuları bilinçlendirmiş olabilirler. Çok güçlü bir mesaj içeriyor olabilirler. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, George Orwell'ın "1984" romanı, totaliter rejimlerin tehlikelerine dair karanlık bir dünyayı okuyuculara sunarak modern popüler kültürü ve siyaseti önemli ölçüde etkilemiştir.

İngiliz Edebiyatındaki Klasiklerin Önemi

Şimdi biraz daha ayrıntıya girerek önemli eserleri daha yakından inceleyelim.

Gurur ve Ön Yargı

Elizabeth Bennet, orta sınıf bir ailenin ikinci kızıdır. Romanda Elizabeth'in ailesinin evinde birkaç hafta boyunca yaşanan olaylara şahit oluyoruz. Bekaâr ve zengin bir adam olan Bay Bingley ve arkadaşı zengin ve kibirli Bay Darcy, ailenin ziyaretine gelir.

Elizabeth, Bay Darcy'den ilk görüşte hoşlanmaz. Sonrasında Bay Darcy, Elizabeth'i sevdiğini söyler ama Elizabeth onu reddeder. Elizabeth'in en yakın arkadaşı Jane ise Bay Bingley ile nişanlanır. Ama Bay Bingley zengin olmayan bir aileden geldiği için Bay Bingley'nin kız kardeşi bu evliliği onaylamaz.

Romanda sadece 19. yüzyıl İngiliz toplumunun geleneklerine ve kurallarına şahit olmakla kalmıyoruz, kendimizi Elizabeth ve Bay Darcy'nin aşk hikâyesinin ortasında buluyoruz. Elizabeth ön yargılarını bir kenara bırakıp da Bay Darcy'yi gerçekten tanıdığında onun gerçekte nasıl biri olduğunu anlar ve aralarında bir aşk doğduğunu görürüz.

Gurur ve Ön Yargı, aslında döneminin sosyal gelenekleri ve ikiyüzlülükleriyle ustaca alay eden bir eser. Austen, o dönemdeki kesin gözlemlerini müthiş bir şekilde romanına yansıtmıştı.

ingilizce özel ders seçeneklerin burada!

Viktorya dönemine ait bir oda
Aslında her bir kitapla o döneme yolculuk yapıyoruz. | Kaynak: Unsplash

O dönemlerdeki sosyal hiyerarşi, kadınların evlilik ve toplum hakkındaki görüşlerine dair eleştirel bir bakış açısı sunar. Farklı karakterler aracılığıyla sınıf ayrımlarına, evlilik öncesi ilişkilere, kadınların toplumdaki yerine ve aile yaşamına dair eleştirileri romanda açıkça görebiliyoruz.

Gurur ve Ön Yargı, o dönemin ve hatta bugünün de ataerkil normlarına meydan okuyan feminist bir eserdir diyebiliriz. Özellikle Elizabeth Bennet'in karakteri, maruz kaldığı geleneklere meydan okuyan ve kendi bağımsızlığını savunan güçlü, bağımsız bir kadın.

Austen'in mizah anlayışı ve ironik dili ustaca kullanması, onu döneminin edebi gelenekleri arasında öne çıkardı. Romanda zarif bir dil kullandığını ve ayrıntılı tasvirlere yer verdiğini görebiliyoruz. Böylece Austen, İngiliz romanlarındaki anlatım tarzına yenilik getirdi ve edebiyatta önemli bir yer edindi.

Bu eserin farklı versiyonlarını da görmüşsünüzdür. Görsel bir şölen istiyorsanız 2005 yılında çekilen "Aşk ve Gurur" filmini izlemenizi öneririz!

Büyük Umutlar

1861 yılında yayınlanan bu romanda, yetim bir çocuk olan Pip'in hikâyesini okuruz. Pip, çocukluğunda bir mezarlıkta yaşayan fakir bir ailenin yanında büyümüştür. Bir gün Miss Havisham, Pip'i evine çağırır. Burada Havisham'ın evlat edindiği kızı Estella ile tanışır. Ona âşık olur ve onun kalbini kazanmak için daha iyi bir hayat yaşamak istediğine karar verir. Bayan Havisham'ın evinde yaşayan zengin bir hanımdan eğitim alarak, "beyefendi" olma yolunda ilerler.

Bir gün Avukat Bay Jaggers gelip "beyefendi" olmak için alacağı eğitime destek olmak isteyen gizli bir hayırsever olduğunu söyler. Pip bu kişinin Bayan Havisham olduğunu zanneder ama daha sonra geçmişte yardım ettiği bir mahkûm olduğunu öğrenir. Pip'in beklentileri yükselir ve kibirli ve bencil birine dönüşür, en yakınlarını küçümser ve onlara kötü davranır.

Pip bir beyefendiye dönüştüğünde daha önce tanıdığı insanların hayatlarına tekrar girer. Pip'in beyefendi olma yolculuğu sürprizlerle ve keşiflerle doludur. Başlarda her şeyin statü ve para olduğunu sanan Pip, gittikçe olayların gerçek yüzünü daha iyi görür.

Romanda Viktoria dönemi İngiltere'sindeki sınıf ayrımlarını ve toplumsal statünün önemini görüyoruz. Karakterlerin dönüşümleri, insanlık durumları ve ahlaki bakış açıları da bize toplumla ilgili çok şey söyler. "Büyük Umutlar", zamanının en ünlü romanlarından biri olarak kabul edilir. Günümüzde hâlâ Dickens'ın en sevilen ve en önemli eserlerinden biridir.

Oscar Wilde eserlerini de incelemek ister misiniz? Linkteki makalemizi kaçırmayın!

İhtiyar Balıkçı

Ernest Hemingway'in "İhtiyar Balıkçı" eseri 1952 yılında yayınlandı çok kısa sürede okuyucuların ilgi odağı oldu. Bu eser, Hemingway'in en ünlü eserleri arasında yer alır. Birçok eleştirmene göre de modern edebiyatın en büyük başarılarından biridir.

Kitap, Küba'da yaşayan bir ihtiyar balıkçının hikâyesini anlatır. Balıkçının adı Santiago'dur. Kendisi 84 gün boyunca balık tutmaya çıkmıştır ama hiçbir şey yakalayamamıştır. Nihayet dev bir balık yakalar ve uzun bir mücadele ettikten sonra onu öldürür. Yorgun bir şekilde limana döndüğünde diğer balıkçılar onun başarısını görmezden gelir ve onu küçümserler.

Kitapların üstünde duran görme gözlüğü
İngiliz edebiyatını keşfederken farklı dünyalara dalarak stresten uzaklaşmaya ne dersiniz? | Kaynak: Unsplash

Kitapta insanın kendi aklındaki engelleri yıkması ve umut etme gücü işleniyor. Okuyuculara hayatta en zorlu anların bile insanı pes ettirmemesi gerektiği, bu anların insanı daha da güçlü kılabileceği mesajını veriyor. Yalnızlık, doğa, insanlık hâlleri ve insanın doğal dünya ile olan ilişkisi gibi konulara da değiniyor.

"İhtiyar Balıkçı", Pulitzer Ödülü ve Nobel Edebiyat Ödülü gibi birçok ödül aldı. Hemingway'in bu kitapta kısa ve öz, oldukça sade bir dil kullanması, karakterlerin iç dünyalarını anlatma şekli ve eserlerinde ele aldığı konuların derinliği ve evrensel olması, bu eserin modern edebiyatın en önemli eserleri arasında bulunmasını sağladı.

Dalgalar

Virginia Woolf'un 1931 yılında yayınlanan "Dalgalar" adlı romanında altı karakterin hayat hikâyelerini öğreniyoruz. Bernard, Louis, Jinny, Neville, Rhoda ve Susan adlı altı arkadaşın birbirleriyle iç içe hikâyeleri, ilişkileri, hayalleri, endişeleri ve geçmişlerini gözler önüne seriyor.

"Dalgalar" romanında bireysel kimliklerin bir arada oluşuna ve deneyimlerin iç içe geçmesine şahit oluyoruz. Bu karakterlerin hayatları ve duyguları birbirleriyle iç içe olsa da hepsi birbirinden farklı. Bu da bize insanların hem kendileri hem de başkalarıyla nasıl ilişki kurduğunu, bireysel kimliklerinin nasıl oluştuğunu ve toplumda nasıl yer aldığını anlatıyor.

Kitapta zamanın doğal akışını keşfediyoruz. Değişimin ve zamanın akışının kaçınılmaz olduğunu görüyoruz. İnsanların da bu akışın içinde kendi kimliklerini nasıl koruyabileceğini ve kendi yollarını nasıl çizebileceğini görüyoruz. Yani yine okuyucuya ilham veren bir kitap diyebiliriz!

İngiliz edebiyatını daha yakından keşfetmek ve hatta bu eserleri orijinal dilinde okumak istiyorsanız Superprof'taki öğretmenlerden yardım almayı düşünebilirsiniz! Ayrıca  ingilizce ders seçenekleriniz için Superprof'a göz atabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiniz mi? Puanlayın!

4,00 (3 puanlama)
Loading...

Seda Tiğrek

Spor yapmayı, film izlemeyi seven; farklı bir kültürü keşfederken ilk yemeklerini deneyen bir çevirmenim.