Tolstoy, edebiyatın hemen her alanında iz bırakan bir isimdir; öyküden romana, denemeden oyuna, günlüklerden felsefi metinlere kadar uzanan geniş bir yelpazede eserler kaleme almıştır. Yazdıkları ve düşündükleri, yalnızca döneminin değil, sonraki kuşakların da vicdanına dokunmuştur. Tolstoy sözleri ve yaşantısı için okumaya başlayın!

Tolstoy, zengin bir aristokrat olarak doğmuş, ancak bu ayrıcalıklı hayatın sunduğu yapay konforu reddederek cephelerde savaşmayı seçmiştir. Savaş ve Barış ile Anna Karenina, yalnızca Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının da dev anıtları arasında yer alır. Tolstoy, yaşamı boyunca paraya, gösterişe ve mülkiyete mesafeli durmuş; sade bir hayatın, insanı hakikate daha fazla yaklaştıracağına inanmıştır.
Dört büyük Rus edebiyatı yazarı; gerçek hayattan öyküler, derin psikolojik analizler ve insanın varoluşuna dair büyük sorularla yüzleştirir bizi.
Tolstoy'un Hayatı ve Edebi Kişiliği
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 9 Eylül 1828'de Rusya'nın Tula kentindeki Yasnaya Polyana adlı malikanede doğdu. Babası bir kont, annesi ise bir prensesti. Tolstoy, bu soylu ve görkemli ailenin içinde sevgi ve huzurdan yoksun bir şekilde büyüdü. Henüz iki yaşındayken annesini, dokuz yaşına geldiğinde de babasını kaybetti.
Çocukluğunda halaları tarafından yetiştirildi. Tolstoy gençlik çağına geldiğinde ise doğu dillerini öğrenmek istedi. rusça ders alarak eski Rus edebiyatının inceliklerini daha yakından keşfetmeyi hedefledi. Bu nedenle Kazan Üniversitesi’ ne gönderildi fakat okulu bitirmeden bıraktı.
Ardından Hukuk Fakültesi’ne geçiş yaptı, ancak burada da aradığını bulamadı. Yurduna dönüp malikanesine yerleşti. Köyünde bir okul kurdu ve burada eğitim vermeye başladı. 1862 yılında üç yıldır aşık olup açılamadığı Sophie Behrs ile evlendi.
Evliliğinde toplam 13 çocukları oldu fakat 3 tanesi bebekken biri 7 biri de 5 yaşında vefat etti.
Evliliğinin ilk zamanları, onun hayatının en düzenli ve mutlu geçtiği dönemler arasındaydı. Anna Karenina, Savaş ve Barış gibi eserlerini de bu dönemde kaleme aldı. Eşi Sophie, ona sadece ev hayatında değil, yazın hayatında da destek oldu.
Mahatma Gandhi’den James Joyce’a, Edna O’Brien’dan Martin Luther King’e kadar pek çok düşünür ve sanatçı onun fikirlerinden ilham almıştır.
Tolstoy'un asıl dönüşümü, orta yaşlarında ruhsal bir krize girip dini, ahlaki ve varoluşsal sorgulamalara yönelmesiyle başladı. Varlıklı bir kont olan Tolstoy, hayatının son yıllarında sade bir köylü gibi yaşamayı seçti.
Tolstoy için karakterler yalnızca kurmaca figürler değil, yaşamın kendisini sorgulayan, çelişkileriyle boğuşan varlıklardır. Kurguları bu yüzden “gerçekten daha gerçek” hissi verir; çünkü karakterleri ne tam iyi ne de tamamen kötüdür. Onlar tıpkı bizler gibi, çıkmazlar içinde kıvranan, anlam arayan insanlardır.
Psikolojik çözümlemeleri, özellikle bilinç akışı tekniğine yaklaşan iç monologları, onu modern romanın öncülerinden biri haline getirir. Karakterlerin iç sesleriyle, ahlaki çatışmalarıyla, çöküşleriyle ve dönüşümleriyle ördüğü anlatı yapısı okura ayna tutar.

Tolstoy’un dili yalın ama yoğun anlam yüklüdür. Lirik süslemelerden uzak durur, fakat sıradan bir doğa betimlemesiyle bile okuru metafizik bir sorgulamanın eşiğine getirebilir. Onun edebiyat anlayışı, estetik kaygıdan çok hakikate yaklaşma çabasıyla yoğrulmuştur.
İnanç, ahlak, aile, özgürlük, ölüm ve toplum gibi temaları işlerken, hem bireysel hem de evrensel boyutlarda konuşur. Bu çok katmanlılık, onun eserlerini zamanın ötesine taşıyan ana unsurdur. Özellikle ahlak, inanç, aile, ölüm ve savaş gibi temaları işlerken, okuyucuyu bir romanın ötesine, felsefi bir sorgulamaya davet eder.
Maksim Gorki, Sovyet devrimci edebiyatının babası ve sosyalist gerçekçilik doktrininin kurucusu olarak kabul edilen bir Rus yazardır. Onu daha yakından tanımak ister misiniz?
Tolstoy'un En Önemli Eserleri ve Tolstoy kitapları
İnsan Ne ile Yaşar
İnsanlar, kendilerine baktıkları için yaşadıklarını sansalar da aslında sadece sevgiyle yaşadıklarını anladım. Seven kişi, Tanrı'ya yaklaşır ve Tanrı da ona yaklaşır. Çünkü sevgi Tanrı'nın ta kendisidir.
İnsan Ne ile Yaşar
Tolstoy’un olgunluk döneminde kaleme aldığı, ahlaki ve manevi öğretileri ön plana çıkaran kısa ama çarpıcı bir hikayedir. Yazar bu eserde, insanın gerçek ihtiyacının ne olduğunu, sevgi, merhamet ve inanç ekseninde sorgular. Sade bir dille yazılmış olmasına rağmen, taşıdığı felsefi ve ruhsal derinlik büyüleyicidir. Kitap, yalnızca bir anlatı değil, bir öğreti gibidir; insanın kalbine ve vicdanına hitap eder.
Savaş ve Barış
Tüm dikkatinizi kendinize yöneltin, duygularınızı zincirleyin ve mutluluğu tutkularda değil kendi yüreğinizde arayın... Mutluluğun kaynağı dışarda değil içimizdedir.
Savaş ve Barış
Edebiyat tarihinin en büyük epik romanlarından biri. Napolyon’un Rusya seferi fonunda gelişen bu devasa yapıt, yüzlerce karakterle hem tarihsel hem bireysel bir panoramadır. Sadece savaş sahneleri değil, aşk, ölüm, kader ve özgürlük gibi temalarla da örülüdür. Okumak değil, adeta yaşamak gerekir.
Anna Karenina
Acılarının nedeni olan şeyler, bir anda sevinçlerin kaynağı olmuştu; kınadığı, nefret ettiği zaman çözülemez olan şeylerin affettiği ve sevdiği zaman açık ve basit olduğunu hissetti.
Anna Karenina
"Mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir." Bu efsanevi açılış cümlesiyle başlayan roman, aşkın, ihanetin ve toplum baskısının nefes kesen bir analizidir. Anna’nın trajik kaderiyle birlikte, Tolstoy’un kendi vicdani hesaplaşmaları da metne sinmiştir. Orijinal metne daha yakın hissetmek için de bir rusça kursu almayı düşünebilirsiniz.
Diriliş
Ee, anlatın bakalım, toplumun temellerinin altını oydunuz mu? Suçluları aklayıp, suçsuzları mahkum ettiniz mi?
Diriliş
Tolstoy’un geç dönem eserlerinden olan bu roman, toplumun adalet anlayışına ve kilise kurumuna yönelik sert eleştiriler içerir. Ruhsal uyanış ve içsel temizlik arayışı, bu eserin ana eksenini oluşturur. Yazarın dini ve ahlaki dönüşümünün izleri barizdir.
İvan İlyiç’in Ölümü
"Belki de sürdürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir?"
İvan İlyiç’in Ölümü
Kısa ama etkileyici bu novella, ölüm karşısındaki insanın acizliğini, inkârını ve sonunda gelen aydınlanmayı anlatır. Hayatın boşluğu ve ölümün kaçınılmazlığı Tolstoy’un ustalıklı kalemiyle okurun zihnine mıh gibi çakılır.
Tolstoy Hakkında İlginç Bilgiler
- Pasaportsuz Bir Ölü: Tolstoy 1910’da tren garında, yolculuk halindeyken vefat etti. Hayatının son döneminde pasaport taşımayı ve devletle ilişki kurmayı reddettiği için ölüm anında “resmi” olarak yok hükmündeydi.
- Dini Akım Başlatan Yazar: Kendi ahlaki öğretilerini barındıran “Tolstoyculuk” adında bir dini-felsefi hareket doğmuştur. Bu düşünce, pasif direniş ve şiddetsizlik gibi kavramlarla Gandhi’yi bile etkiledi.
- İtirazların Efendisi: Eserlerinin birçoğu, özellikle Kilise ve Çarlık rejimi tarafından yasaklandı. 1901’de Rus Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edildi.
- Aile İkilemi: 13 çocuğu olmasına rağmen eşi Sofia ile evliliği son yıllarda derin çatışmalara sahne oldu. Tolstoy, ruhsal arayışında ailesinden uzaklaştı ve bu da eserlerine doğrudan yansıdı.
Tolstoy, yalnızca roman yazarı değil; çağının vicdanı, insanlığın ruh mühendisidir. Onun eserlerini okumak, yalnızca bir karakterin değil, insan olmanın ne demek olduğunun portresine bakmaktır. Bugünün hızla akan, yüzeysel dünyasında Tolstoy bize hala aynı soruyu soruyor: “Gerçekten yaşıyor musun, yoksa yalnızca var mı oluyorsun?”
Dostoyevski'nin hangi kitapları okunmalı? Diye merak ediyorsanız bu yazı tam size göre.
Eserlerinden özellikle Anna Karenina ve Savaş ve Barış’ın çok sayıda filmi ve sahne uyarlaması vardır.
Patlamış mısır ve kolalarınızı hazırlayın! 🍿
Tolstoy'un ölümsüz eseri Anna Karenina'yı, Keira Knightley ve Jude Law'ın muhteşem oyunculuklarıyla izlemeye doyamayacaksınız!
Kısa öyküleri ve yazdığı oyunlarıyla dünya klasikleri arasında kendine yer edinen usta yazar Anton Çehov’un asıl mesleğinin cerrahlık olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazlası için yazıya tıkla!









