Ne kadar yavaş gittiğin önemli değil, yeter ki durma.
Konfüçyüs
LGS maratonuna başlamak için doğru zamanı seçmek çoğu öğrenci için kafa karıştırıcıdır. Kimileri yaz tatilinde ilk adımı atarken, kimileri okul açıldığında plan yapmaya başlar. Aslında önemli olan ne kadar erken başladığın değil, doğru bir lgs ders çalışma programı ile istikrarlı ilerlemendir. Özellikle lgs çalışma programı 8. sınıf öğrencileri için düzenli tekrar ve denemeler büyük önem taşır. Peki bu süreçte en çok merak edilen soru ne? Tabii ki lgs nasıl çalışılır sorusu. Bu dönemde Eylül kritik bir ay. Neden mi?
Eylül geldiğinde kafanda aynı anda birçok şey dolaşmaya başlar. Okul açılır, yeni dersler başlar, öğretmenler senden beklentiye girer. Ama bir de aklının bir köşesinde hep aynı soru dönüp durur: “LGS’ye hazırlanmak için çok mu erken başladım, yoksa tam zamanı mı?”
Bir yandan heyecanlısındır çünkü önünde yepyeni bir yıl var. “Bu kez düzenli çalışacağım, kendimi toparlayacağım” dersin. Öte yandan bazen motivasyonun hemen düşer, “daha koca dokuz ay var, ben nasıl dayanacağım” diye kaygılanırsın. İşte tam da bu yüzden Eylül ayı, aslında bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu ayda attığın adımlar, sen fark etmesen bile bütün senenin tonunu belirler.
Şunu bil ki Eylülde hazırlığa başlamak, bir yarışın startını çok erkenden almak değildir. Tam aksine, doğru bir tempo kurarsan seni yolda daha rahat ettirecek küçük bir avantajdır. Ama bunun bir de psikolojik tarafı var: Eğer kendine yüklenir, her şeyi bir anda bitirmeye çalışırsan, daha yolun başındayken yorulabilirsin. Ayrıca LGS hedefini günlük hedeflere çevirmek için çalışma programı oluşturma rehberi içindeki örnek planlardan yararlanabilirsin.
Bu yazıda, Eylülde başlamanın sana nasıl artılar sağlayabileceğini, nerelerde zorlanabileceğini ve en önemlisi bu süreci kendi lehine nasıl çevirebileceğini birlikte konuşacağız. Çünkü bu sınav sadece test kitaplarından ibaret değil; senin motivasyonun, hayallerin ve enerjin de işin içine dâhil.
Sınavda seni toplam 90 soru bekliyor ve 155 dakika süren var. Bunun 20’si Türkçe, 20’si Matematik ve yine 20’si Fen Bilimleri’nden geliyor. Geri kalan kısmı ise 10’ar soruluk T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Yabancı Dil derslerinden oluşuyor.
Gördüğün gibi en büyük ağırlık Türkçe, Matematik ve Fen’de. Yani bu üç ders, sınavın omurgası diyebiliriz.
⏰ Küçük bir tavsiye: Deneme sınavlarını mutlaka gerçek süre olan 155 dakikaya göre çöz. Böylece hem hızını hem de zaman yönetimini sınav gününe hazırlamış olursun.
Neden LGS'ye Eylül'de Başlamak Avantaj?
Eylülde hazırlanmanın en büyük artısı, önünde hâlâ uzun bir zaman diliminin olmasıdır. Bu zamanı doğru kullandığında, konuları acele etmeden, sindire sindire öğrenme şansı bulursun. Her şeyi bir anda yüklenmek yerine yavaş yavaş ilerleyebilir, bilgiyi daha kalıcı hâle getirebilirsin.
Bir başka güzel tarafı, bu dönemde alışkanlıklarını oturtma fırsatın olur. Günlük belli saatlerde ders çalışmak, test çözmek ya da tekrar yapmak ilk başta zor gelse de zamanla rutine dönüşür. Bu düzeni Eylülde kurarsan, ilerleyen aylarda panik yaşamadan yoluna devam edebilirsin.
Ayrıca erken başlamanın sana sunduğu bir başka şey de eksiklerini fark etme imkânıdır. Diyelim ki bir konuyu anlamakta zorlandın; önünde hâlâ toparlamak için aylar var. Böylece “sınav yaklaştı, artık yetişmez” kaygısı yaşamazsın.
İlk hafta motivasyonunu artırmak adına doğru kırtasiye ve kaynakları okula dönüş alışveriş rehberi üzerinden kıyaslayabilirsin.
Ve en önemlisi, Eylülde çalışmaya başlamış olmak sana psikolojik bir güven verir. “Ben başladım, yol alıyorum” duygusu, ilerleyen süreçte motivasyonunu diri tutmana yardımcı olur. Çünkü sen zaten harekete geçmişsindir; bu bile başlı başına bir avantajdır.
Peki Ya Dezavantajlar Neler?
Eylülde başlamak, sana birçok avantaj sunsa da bazı riskler de taşır. Bunları bilmek önemli çünkü önceden fark edersen, kolayca önlem alabilirsin.
Öncelikle, bu dönemde motivasyonunu korumak zor olabilir. Okulun yeni başlaması, derslerin yoğunluğu ve sınav baskısı birleştiğinde bazen çok yorulduğunu hissedebilirsin. Eğer kendini bir anda fazla yükün altına sokarsan, daha yolun başındayken tükenmişlik yaşamaya başlayabilirsin.
Bir başka sıkıntı da zaman algısıdır. “Daha önümüzde dokuz ay var” düşüncesi, seni ertelemeye itebilir. Bu yüzden Eylülde başlamak avantajken, dikkat etmezsen dezavantaja dönüşebilir. Günler geçer, haftalar geçer, sen de hâlâ “yarın başlarım” noktasında kalabilirsin.
Bir de şu var: Bazı öğrenciler, yazın hiç çalışmadıkları için Eylülde başladıklarında bir anda çok fazla konuyla karşılaşır. Bu yoğunluk gözünde büyür ve moralini bozabilir. Oysa ki adım adım gidildiğinde bu yükün üstesinden gelmek mümkündür.
Kısacası, Eylülde hazırlığa başlamanın dezavantajı “geç” olması değil, doğru yönetilmezse seni psikolojik olarak yorabilmesidir. Ama bu risklerin farkında olursan, hepsi kontrol altına alınabilir.
Uzun vadeli strateji kurarken lise sonrası hedeflerini YKS’ye hazırlıkta doğru zaman ile birlikte düşün.
Sınava Hazırlıkta Dengeyi Yakalamak
Eylülde hazırlanmanın avantajları var, dezavantajları da. Ama asıl mesele, bu ikisini dengeleyebilmekte. Çünkü LGS sadece çalışmakla değil, doğru bir tempo yakalamakla kazanılır. Bu yüzden sana en büyük tavsiye: ne çok sıkı ne de çok gevşek… Ortasını bulmayı öğrenmelisin.
Öncelikle çalışma planından başlayalım. Birçok öğrenci plan yapmayı sıkıcı bulur ama plan aslında sana özgürlük kazandırır. Çünkü kafanda “hangi gün neyi çalışacağım” netleştiğinde, sürekli düşünmek ve kaygılanmak zorunda kalmazsın. Mesela haftanın belli günlerini Türkçe, belli günlerini Matematik için ayırabilirsin. Ama bu planı abartmamak lazım; sabah 9’dan akşam 9’a kadar dersle dolu bir takvim seni sadece yorar. Bunun yerine, kısa ama odaklı çalışma blokları oluşturmak çok daha etkili olur.
Türkçe denemesi kadar ekstra tecrübe kazandırır.
Denge kurmanın bir diğer boyutu da dinlenme ve hobiler. Çoğu öğrenci “dinlenirsem zaman kaybederim” diye düşünür ama aslında tam tersi doğrudur. Beynin öğrendiği bilgileri yerleştirebilmesi için ara vermeye ihtiyacı vardır. Mesela bir test çözdükten sonra kısa bir yürüyüş yapmak, sevdiğin müziği dinlemek ya da biraz spor yapmak hem zihnini hem bedenini tazeler. Böylece masaya geri döndüğünde çok daha verimli çalışırsın.
Psikolojik denge de en az dersler kadar önemlidir. Zaman zaman motivasyonunun düştüğünü hissedeceksin; bu çok normal. “Bugün hiç çalışmak istemiyorum” dediğin günler olacak. İşte burada önemli olan kendine yüklenmemek. Bir gün eksik çalıştığında dünyanın sonu gelmez. Önemli olan ertesi gün yeniden toparlayabilmendir. Kendine karşı sabırlı ve anlayışlı olursan, bu uzun maratonda ayakta kalabilirsin.
Bir de çevrenin desteği var. Ailen, öğretmenlerin, arkadaşların… Onlarla iletişimini güçlü tut. Ailene kaygılarını anlat, öğretmeninden eksik kaldığın konularda yardım iste. Hatta bazen arkadaşlarınla küçük çalışma grupları kurabilirsin; birlikte soru çözmek, yalnız başına çalışmaktan çok daha motive edici olabilir.
Ve unutma... LGS sadece sınav anından ibaret değil, senin hayallerine giden yolun bir parçası. Bu yüzden kendine hedefler koy. Hangi liseyi istediğini düşün, o okulda kendini hayal et. Hedefini somutlaştırdığında, ders çalışmak sadece bir zorunluluk olmaktan çıkar, anlam kazanmaya başlar.
Özetle, denge kurmak demek; ders çalışırken kendine zaman ayırabilmek, zorlandığında pes etmemek ama gerektiğinde nefes almayı bilmek demektir. Eğer bu dengeyi kurabilirsen, Eylülde başlamış olmanın avantajları seni ileri taşır, dezavantajları ise etkisini kaybeder.
Sık Yapılan Hatalar ve Bunlardan Kaçınma Yolları
Eylülde LGS hazırlığına başlayan birçok öğrenci, aslında farkında olmadan bazı hatalara düşebiliyor. Bu hatalar küçük gibi görünse de zamanla büyük sorunlara dönüşebiliyor. İyi haber şu ki, bu tuzakların farkına varırsan onları kolayca aşabilirsin.
En çok yapılan hatalardan biri erteleme. “Nasıl olsa önümde dokuz ay var” düşüncesi, başta kulağa rahatlatıcı gelebilir. Ama her gün ertelenen bir sayfa, her hafta boş geçen bir konu, sınav yaklaştığında büyük bir yük olarak karşına çıkar. Bunun çözümü basit: Küçük adımlarla başlamak. Bugün sadece birkaç test bile çözsen, yarın daha fazlası için zemin hazırlamış olursun.
Bir diğer hata, kendine aşırı yüklenmek. Bazı öğrenciler Eylülde başlar başlamaz günde yüzlerce soru çözmeye, saatlerce masa başında oturmaya çalışır. Bu, kısa sürede tükenmişlik getirir. Unutma, önemli olan hız değil, istikrardır. Daha az ama düzenli çalışmak, kısa sürede yorulup bırakmaktan çok daha etkilidir.
Plansız çalışmak da öğrencilerin sık sık düştüğü bir tuzaktır. “Bugün canım ne isterse onu yapayım” anlayışı, seni bir süre sonra dağınık bir hale getirir. Konular birbirine karışır, hangi dersten ne kadar ilerlediğini bilemezsin. Bunun yerine basit bir haftalık plan işini çok kolaylaştırır. Hangi gün hangi derse çalışacağını bilmek, sana hem yön hem de güven verir.
Son olarak, kendini başkalarıyla kıyaslamak da büyük bir motivasyon kaynağı olabilir. Arkadaşlarının çözdüğü soru sayısı ya da aldıkları netler seni aşağı çekebilir. Oysa her öğrencinin çalışma şekli ve öğrenme hızı farklıdır. Kendi yoluna odaklanmak, seni çok daha ileriye taşır.
Özetle, bu hatalara düşmemek için kendine şunu hatırlat: Küçük adımlarla ilerle, düzenli ol, planını yap ve başkalarıyla değil, dünkü halinle yarış. Bu şekilde Eylülde başlamış olmak, seni zora sokmaz; tam tersine avantajlı bir hale getirir.
Bir Başlangıç Noktası
Eylülde LGS hazırlığına başlamak belki sana biraz geç gibi görünebilir. Ama aslında bu, hayatında ilk defa kendi geleceğin için ciddi bir adım attığın zamanlardan biri. Yani bu süreç, sadece bir sınav maratonu değil; aynı zamanda senin kendini tanıma yolculuğun.
Burada öğrendiğin şey sadece matematik formülleri ya da Türkçe paragraf soruları olmayacak. Asıl öğreneceğin, hedef koymanın, sabırlı olmanın ve pes etmemeyi bilmenin ne kadar değerli olduğu. Bu beceriler seni sadece LGS’de değil, hayatın birçok alanında başarıya taşıyacak.
Şunu unutma: Bu sınav senin kim olduğunu belirlemeyecek. LGS, senin önündeki yollardan sadece biri. Ama bu yolda göstereceğin emek, sana güçlü bir özgüven kazandıracak. Çünkü çalışarak, sabrederek ve hedefinden vazgeçmeyerek çok şeyin üstesinden gelebileceğini göreceksin.
O yüzden Eylül, senin için geç değil; tam aksine yepyeni bir sayfa. Şimdi yapman gereken, her gün o sayfaya küçük ama düzenli adımlar yazmak. Belki bir gün, belki bir hafta zorlanacaksın ama yılın sonunda dönüp baktığında, “İyi ki başlamışım” diyeceksin.
Ve son olarak dönem başlangıcını zorlanmadan geçirmek için sabah–akşam rutinlerini okula dönüş hazırlık rehberi önerileriyle kurabilirsin. İyi şanslar!
Bu yazıyı beğendiniz mi? Puanlayın!
Loading...
