Dünya edebiyatı tarihinde İngiliz edebiyatının yeri çok büyüktür. Bildiğiniz gibi İngilizce dünyada en yaygın olarak kullanılan dillerden biri. İngiliz edebiyatı da bu dilin zenginliğini ve güzelliğini gözler önüne seriyor. Tarihsel, kültürel ve sosyal açıdan zengin bir mirasa sahip olan İngiliz edebiyatında birbirinden ünlü isimler yer alıyor.
Shakespeare, Charles Dickens, Jane Austen, Virginia Woolf, William Wordsworth, John Keats, Percy Bysshe Shelley, Lord Byron ve daha birçok ünlü edebiyatçı ve eserleri, edebiyat dünyasının olmazsa olmaz klasiklerindendir. Bu eserler edebiyat tarihinde önemli bir yere sahip olmakla kalmaz, günümüze kadar birçok edebi esere de ilham kaynağı olmuştur.
İngiliz edebiyatı klasikleri ve ünlü eserlerine baktığımızda İngiliz kültürünü, tarihini ve toplumunun yapısını daha iyi anlarız. Özellikle 19. yüzyılda İngiliz edebiyatı, sanayi devrimi ve İngiliz İmparatorluğu gibi önemli tarihsel olaylarla birlikte edebiyat da gelişti. Bu dönemde yazarlar toplumsal değişimleri ve sorunları ele alarak okuyucuları düşünmeye ve tartışmaya teşvik etti. Bir nevi insanları bilinçlendirdiğini söyleyebiliriz. Siz de İngilizce edebi eserleri derinlemesine anlayabilmek istiyorsanız ingilizce ders seçenekleriniz için Superprof'a göz atabilirsiniz.
Oscar Wilde'ı da tanımak isterseniz linkteki makalemizi mutlaka okuyun!

Dünya genelinde öğrencilerin aldığı eğitimlerde de İngiliz edebiyatı önemli bir yere sahip. İngilizce dünya genelinde birçok ülkede birinci ya da ikinci dil olarak öğretiliyor. İngiliz edebiyatı, bu dili öğrenenler için önemli bir kaynak niteliğinde.
Bu yazımızda İngiliz edebiyatı yazarları denilince akla gelen ilk isimlerden birinden, Jane Austen'den bahsedeceğiz.
Jane Austen Kimdir?
1775 yılında doğan Jane Austen, romanlarında İngiliz toplumunun geleneksel konularını işleyerek 19. yüzyıl İngiltere'sinde nasıl bir hayat yaşandığını bizlere ayrıntılı bir şekilde aktardı. Eserlerinde sosyal sınıf, evlilik, aile ve kadınların rolü gibi konulara değinirken mizahi anlatımı, keskin gözlemi ve zekâsı ile de tanındı.
Austen'in yedi tamamlanmış romanı var: "Aşk ve Mantık", "Gurur ve Ön Yargı", "Mansfield Park", "Emma", "Northanger Manastırı", "İkna" ve "Leydi Susan". Bu romanlarda Austen'in tarzı net bir şekilde görülür ve İngiliz edebiyatının en önemli eserleri arasında kabul edilir.
Austen'in romanlarının çıktığı zamanlarda romantik tarz daha popülerdi. Ama kendisi eserlerinde gerçekçi bir tarza yer verdi ve kadın karakterlerine daha çok vurgu yaptı. Romanlarının popülerliği, 19. yüzyılda yayımlanmalarından kısa bir süre sonra arttı ve günümüzde de hâlâ çok okunan ve sevilen eserler arasında yer alıyor.
Jane Austen, çevresindeki toplumsal etkilere ve sınıf farklılıklarına büyük ölçüde değindi. Hayatının büyük bir kısmını aile üyeleri ve yakın arkadaşları ile birlikte geçirdi. 41 yaşında başarılı bir yazar olarak tanınmaya daha yeni başlamışken ömrünü kısaltan bir hastalık sonucu hayatını kaybetti. Ama edebiyat dünyasında bıraktığı izler kolay kolay silinmeyecek.
Austen, romanlarında genellikle toplumsal konulara odaklandı. Özellikle kadın karakterlerinin güçlü, zeki ve bağımsız yönlerini vurguladı. Eserleri İngiliz toplumunun geleneksel yapısını ele alırken kadınların rolüne dikkat çekti ve böylece çağdaşlarına farklı bir bakış açısı sundu.
Shakespeare'in de hayatını öğrenmeye ne dersiniz?
Jane Austen'in Eserlerinde Değindiği Konular
Az önce de bahsettiğimiz gibi, Austen eserlerinde toplum yapısına ve kadınların rolüne odaklandı. Farklı karakterler aracılığıyla o dönemlerde pek değinilmeyen konulara değindi. Bu karakterlerin simgeledikleri şeyler günümüzde hâlâ büyük bir öneme sahip.
Austen'in eserlerinde evlilik kavramını sık sık görürüz. Evlilik kavramını ele alırken genellikle bir kadının sosyal ve ekonomik statüsünü belirleyen bir unsur olarak yansıtır. Austen, kadınların sadece evlilik yoluyla toplumsal ve ekonomik statü kazanabileceğini vurgulamaktansa evlilikteki aşkın ve kişisel uyumun önemli olduğunu vurgular.
O dönemdeki sınıf farklılıklarını ele alarak İngiliz toplumunun yapısını gözler önüne serer. Romanlarında üst sınıflardan ve alt sınıflardan karakterlerin sosyal etkileşimlerini, değerlerini ve davranışlarını görürüz. Sınıf farklılıklarının yıkılması için bireysel ahlaki değerlerin ve özgürlüklerin önemini vurgular.
George Orwell hakkında da bilgi edinmek ister misiniz?

Ayrıca kadın karakterlerinin güçlü, zeki ve bağımsız yönlerini vurgulayarak kadınların sosyal hayattaki rollerine farklı bir bakış açısı getirir. Kadınların yalnızca aile hayatında değil, toplumda da güçlü bir varlığa sahip olabileceğini göstermeye çalışır.
Geleneksel toplumsal değerleri ele alırken bu değerlerin aslında ne kadar yanıltıcı olabileceğine de değinir. İnsanların çoğu zaman toplumun beklentilerine uymak için pek de doğru olmayan kararlar aldıklarını ve bu kararların sonucunda neler olabileceğini gösterir.,
online ingilizce eğitimi ihtiyaçlarınız için likle tıklayabilirsiniz.
Jane Austen'in Ünlü Eserleri
Jane Austen, ince gözlem yeteneğiyle hem toplumsal değerlere değinir hem de bize bambaşka aşk hikâyeleri sunar. İmza attığı başarılarla İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir. Şimdi en önemli eserlerinden kısaca bahsedelim.
Gurur ve Ön Yargı
Bu ünlü eserin film uyarlamasını izlemişseniz kitabın ne anlattığına dair bir fikriniz vardır!
Kitap, İngiliz toplumunun üst sınıfındaki beş kız kardeşin aşk hayatlarını anlatır. Ana karakter Elizabeth Bennet, üst sınıflardan gelen Mr. Darcy ile aşk yaşarken, sosyal statü ve ön yargı sorunları ile karşılaşır. Romanda aşkın gücü, ön yargıların yanıltıcı doğası ve sosyal sınıfın rolü üzerine önemli mesajlar yer alıyor. Birazdan bu eseri biraz daha ayrıntılı inceleyeceğiz.
Charles Dickens'ın eserlerini de öğrenmeye ne dersiniz?
Aşk ve Mantık
Romanda iki kız kardeş Elinor ve Marianne Dashwood'un aşk hayatlarına şahit oluyoruz. Elinor aşk hayatında duygularıyla değil de akıl ve mantıkla ilerlerken Marianne onun tam tersidir. Romanda aşkın nasıl dengeye oturtulabileceği, toplumsal baskıların etkisi ve kadınların özgürlüğü gibi konular işleniyor.
Emma
Genç bir kadın olan Emma Woodhouse'un hikâyesi. Emma, evlilik konusunda yetenekli olduğunu düşünür ve yakın arkadaşı Harriet'e bir eş bulmaya çalışır. Ama hayatındaki olaylar beklenmedik bir şekilde gelişir ve bu gelişmeler onun dünya görüşünü değiştirir. Roman aşk ve evliliğin yanı sıra, kişisel gelişim ve empati konularına da değiniyor.
Mansfield Park
Genç bir kız olan Fanny Price'ı, zengin amcası evlat edinir ve Fanny onunla birlikte yaşamaya başlar. Ancak üst sınıfların ahlaki çöküntüsü ve aile içi dramalar Fanny'nin hayatını gittikçe zorlaştırır. Döneminin ahlaki değerlerini, toplumsal sınıflarını ve aile ilişkilerini ele alan roman, edebiyatın güçlü eserleri arasında yer alır.
Gurur ve Ön Yargı'nın Önemi
Jane Austen'in eserlerinin İngiliz edebiyatında ne kadar önemli olduğundan bahsettik. Getirdiği yeni bakış açılarıyla romanları edebiyat dünyasında bir dönüm noktası olmuştur.

Şimdi hep duyduğumuz "Gurur ve Ön Yargı" adlı romanındaki bazı karakterleri ve simgeledikleri şeyleri daha detaylı bir şekilde inceleyelim.
- Elizabeth Bennet: Ana karakter. Özgürlüğüne düşkün, bağımsız, zeki, alçakgönüllü ve doğru düşünen bir kadın. Toplumsal sınıfların getirdiği zorluklara ve ön yargıya karşı savaşır. Kendine güvenme, özgürlük tutkusu ve sosyal adalet duygusunu bu karakterde açıkça görebiliriz.
- Bay Darcy: Elizabeth'in âşık olduğu adam. İlk başta soğuk, uzak ve kibirli biri görünse de daha sonra aslında sadık, dürüst ve cömert biri olduğu anlaşılır. Bay Darcy, toplumsal sınıfın ve sosyal statünün simgesi olarak görülebilir. Aslında o da aristokratik sınıfın üstünlüğüne ve ön yargıya karşı savaşır. İlk başta Elizabeth onu reddetse de sonradan işler değişir.
- Jane Bennet: Elizabeth'in ablası, güzel, zarif ve nazik bir karakter olan Jane, insanların doğal güzellikleri ile dış görünüşleri arasındaki farkı simgeler. Tatlı ve iyi kalpli bir kadındır. Sevecenliği, iyi niyeti ve bağışlama duygusunu bu karakterde net bir şekilde görebiliriz.
- Lydia Bennet: Elizabeth'in küçük kız kardeşi. Oldukça enerjik ve renkli bir karakter. Genç ve düşüncesiz bir karakter olarak toplumun yozlaşmasını ve bahsettiğimiz ahlaki çöküntüyü simgeler.
- Bay Bennet: Bennet ailesinin babası. Zeki ve alaycı biri. Toplumsal sınıfların üstünlüğüne karşı çıkar. Otoriter bir baba figürüdür. Eleştirel bakış açısı ve esprili konuşmaları, zekâsını ve mizah yeteneğini gösterir.
- Bayan Bennet: Bennet ailesinin annesi. Kızlarını evlendirmek için sürekli uğraşır. Kafayı sınıfsal üstünlüklere takmıştır. Sosyal statü onun için çok önemlidir. Hırslı ve yüzeysel bir kadındır.
- Charles Bingley: Zengin bir mirasçı ve Jane'in âşık olduğu kişi. Zarafet, iyimserlik ve cömertlik gibi kavramların temsili.
Bu karakterlerin her birinde İngiliz toplumunun farklı yönlerini görebiliyoruz. Romanda toplumsal sınıfların, sosyal statülerin, aile ilişkilerinin ve kişisel özgürlüklerin incelikleri işlenir. Aynı zamanda aşkın gücü, ön yargının yanıltıcı doğası ve insan doğasının karmaşıklığı üzerine önemli mesajlar görebiliriz. İnsan doğasının karmaşıklığına da yer veren bu roman özellikle kadınların güçsüz konumuna dikkat çeker. Bu nedenle de kadınların güçlenmesi ve özgürleşmesi için bir umut ışığı da sunar. Bu konu o dönemlerde çok önemli olmakla birlikte günümüzde de dikkat çekilmesi gereken bir konu.
"Gurur ve Ön Yargı"nda Jane Austen'in özgün anlatım tarzını ve keskin gözlem yeteneğini görürüz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi birbirinden farklı karakterlerle doludur. Bu gibi nedenlerle edebiyat dünyasında büyük bir etki yarattı ve önemini korumaya devam ediyor.