Hiç İngilizce konuşulan bir ortamda kendinizi kaybolmuş hissettiniz mi? Kelimeleri tek tek anlıyor olsanız bile, konuşmanın akışını yakalamakta zorlanıyor musunuz? Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. İngilizce öğrenme sürecinde olanların karşılarına çıkan en büyük engellerinden biri, dinleme becerilerinde belli bir seviyeyi aşamıyor olmalarıdır. Ancak, doğru stratejilerle bu engeli aşmak ve İngilizce'yi gerçek anlamda "duymaya" başlamak mümkün.
İngilizce dinleme becerileriniz sizce hangi seviyede?
Listening geliştirme aşamaları temelde iki kısma ayrılıyor. İlki pasif dinleme diye tabir ettiğimiz İngilizce listening becerilerinizi geliştirme kaygısı gütmeden izlediğiniz filmler ya da dinlediğiniz podcastlerdir. Daha somut olarak ifade etmemiz gerekirse pasif dinleme, İngilizce'yi doğrudan öğrenmeye odaklanmadan, sadece onunla iç içe olmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu yöntem, İngilizce'yi hayatınızın arka planına yerleştirerek, dilin doğal akışına maruz kalmanızı sağlar. Tıpkı bir sünger gibi, bilinçaltınız İngilizce sesleri emerken, siz günlük aktivitelerinize devam edebilirsiniz.
Listening’in diğer ayağı ise listening becerilerinizin gelişiminde temel direk olarak sayabileceğimiz aktif dinlemedir. Aktif dinlemede dinlediğiniz İngilizce içeriği büyük bir dikkatle ve cümleleri net bir şekilde anlamaya çalışarak geçirirsiniz. Zaten listening becerilerini büyük oranda geliştirecek olan da yaptığınız aktif dinlemelerdir.
Peki, pasif dinlemelerin listening becerilerinizin gelişiminde etkisi sınırlı mıdır? Cevabımız kesinlikle evet, ancak pasif dinleme yapmak da listening becerilerinin gelişimi açısından çok önemlidir. Aktif dinlemeyle birlikte birbirini tamamlayan iki süreç olduğundan pasif dinlemelere de yeterli önemi göstermeniz gerekir. Ancak biz yazımızda aktif dinlemeye ağırlık vereceğiz.
Şimdi aktif dinleme yaparken yapmanız gereken listening alıştırmaları neler birlikte inceleyelim.
Shadowing Yöntemi 🦜
Gölgeleme, kulağınızla duyduğunuz İngilizceyi anında ağzınızla taklit etme sanatıdır. Bu teknik, tıpkı bir papağan gibi konuşmacının her bir kelimesini, tonlamasını ve hatta nefes alışlarını takip etmenizi gerektirir. Kulağa biraz garip ve çılgınca geliyor değil mi, ama inanın bana, bu yöntem İngilizce öğrenme yolculuğunuzda size inanılmaz faydalar sağlayacak!
Peki, nasıl yapacaksınız?
Başlangıçta yavaş ve net konuşulan podcast'ler, sesli kitaplar veya videolar ile başlamak en iyisi. Kendinize güveniniz arttıkça, daha hızlı ve karmaşık konuşmaları deneyebilirsiniz. Unutmayın, bu bir maraton, sprint değil! 🏃♀️
Seçtiğiniz materyali dinlemeye başlayın ve konuşmacının her bir kelimesini, tonlamasını ve hatta duraklamalarını dikkatlice takip edin. Gözlerinizi kapatıp sadece dinlemeye odaklanmak da faydalı olabilir.
Konuşmacının her bir kelimesini duyduğunuz anda, aynı kelimeleri ve cümleleri tekrar etmeye başlayın. Başlangıçta biraz geriden gelebilirsiniz, ancak pratik yaptıkça konuşmacı ile aynı hızda konuşmaya başlayacaksınız. Kendinizi bir dublaj sanatçısı gibi hissedin! 🎤
Konuşmacının her bir sesi nasıl çıkardığına dikkat edin. Dudak hareketlerini, dil pozisyonunu ve vurguyu taklit etmeye çalışın. Ayna karşısında pratik yapmak, telaffuzunuzu görsel olarak kontrol etmenize yardımcı olur.
Gölgeleme, düzenli pratik gerektir. Her gün en az 10-15 dakika ayırarak, bu tekniği alışkanlık haline getirin. Kısa ama etkili seanslar, uzun ve sıkıcı çalışmalardan daha faydalı olacaktır.
ingilizce özel ders seçeneklerin Superprof'ta!
Transkripsiyon Yöntemi
Transkripsiyon, dinlediğiniz İngilizce materyali aynı anda yazıya dökme işlemidir. Bu yöntem, kulağınızla duyduğunuz her bir kelimeyi, cümleyi ve hatta tonlamayı yazıya aktararak, İngilizce'yi daha derinlemesine anlamanızı ve öğrenme sürecinizi hızlandırmanızı sağlar. Tıpkı bir dedektif gibi, konuşmanın içindeki her bir ayrıntıyı yakalayarak, dili çözmeye çalışırsınız. 🕵️♀️
Transkripsiyon Nasıl Yapılır?
Başlangıçta yavaş ve net konuşulan podcast'ler, sesli kitaplar veya videolar ile başlamak en iyisi. Kendinize güveniniz arttıkça, daha hızlı ve karmaşık konuşmaları deneyebilirsiniz. Unutmayın, her şey adım adım! 👣
Transkripsiyon için geleneksel yöntem olan kalem ve kağıt kullanabileceğiniz gibi, çeşitli transkripsiyon yazılımları veya uygulamalarından da yararlanabilirsiniz. Seçim sizin! 📝
Seçtiğiniz materyali dinlemeye başlayın ve duyduklarınızı aynı anda yazıya dökmeye çalışın. Başlangıçta her kelimeyi yakalamak zor olabilir, ancak pes etmeyin. Zamanla hızlanacak ve daha az hata yapacaksınız.
Anlamadığınız veya yakalayamadığınız bir kelime veya cümle olduğunda, durdurun ve geri sararak tekrar dinleyin. Gerekirse, yavaşlatılmış oynatma özelliğini kullanabilirsiniz.
Transkripsiyonu tamamladıktan sonra, yazdıklarınızı dikkatlice kontrol edin ve hatalarınızı düzeltin. İnternet üzerindeki sözlüklerden veya çeviri araçlarından yardım alabilirsiniz.
Transkripsiyon, düzenli pratik gerektir. Her gün en az 10-15 dakika ayırarak, bu tekniği alışkanlık haline getirin. Kısa ama etkili seanslar, uzun ve sıkıcı çalışmalardan daha faydalı olacaktır.
Eğlenmeyi unutmayın! Transkripsiyon, sıkıcı bir görev olmak zorunda değil. Sevdiğiniz şarkıların sözlerini yazabilir, ilginç bir konuşmayı deşifre edebilir veya hatta kendi ses kayıtlarınızı transkribe edebilirsiniz. Öğrenirken eğlenmek, motivasyonunuzu artıracaktır.
İngilizce dinleme becerilerinizi geliştirmek için hangi yöntemleri denediniz?
Transkripsiyon yöntemini uygulayabileceğiniz harika bir videoyu buraya bıraktık. Elinize hemen bir kağıt kalem alın ve duyduklarınızı ne derece kağıda dökebiliyorsunuz hemen test edin!
Farklı Kaynaklar, Farklı Tatlar
İngilizce, tek bir kalıba sığmayacak kadar zengin ve çeşitli bir dil. Tıpkı bir gökkuşağı gibi, farklı aksanlar, lehçeler ve konuşma stilleriyle dolu bir dünya sunuyor. Dinleme becerilerinizi geliştirmenin en etkili yollarından biri, bu çeşitliliğe kulak vermek ve farklı kaynakları keşfetmektir.
Haber Bültenleri ve Belgeseller
Ciddi ve resmi bir İngilizce öğrenmek için BBC, CNN veya Al Jazeera gibi uluslararası haber kanallarını takip edin. Belgeseller ise hem genel kültürünüzü artırır hem de farklı konularda İngilizce kelime dağarcığınızı genişletir.
Podcast'ler ve Radyolar
İlgilendiğiniz konularda podcast'ler veya radyo programları dinleyerek, hem keyifli vakit geçirebilir hem de farklı aksanlara ve konuşma stillerine maruz kalabilirsiniz. Komedi podcast'leri ile gülerken İngilizce öğrenmek gibisi var mı? 😂
Müzik ve Filmler
Farklı ülkelerden müzikler dinleyerek ve filmler izleyerek, İngilizce'nin farklı tonlarını ve ritimlerini keşfedin. Bollywood filmlerinden İngiliz rock müziklerine kadar uzanan geniş bir yelpaze sizi bekliyor!
Online Konuşma Platformları
Ana dili İngilizce olan kişilerle veya farklı ülkelerden insanlarla sohbet ederek, gerçek hayatta İngilizce dinleme pratiği yapabilirsiniz. Bu aynı zamanda yeni arkadaşlıklar kurmak ve farklı kültürleri tanımak için de harika bir fırsat!
Çevrenizdeki İngilizce Kaynakları
Yabancı turistlerle sohbet etmek, İngilizce tabelaları okumak veya yabancı dilde yayın yapan yerel etkinliklere katılmak gibi günlük hayatınızdaki fırsatları değerlendirin. İngilizce her yerde, sadece kulaklarınızı açmanız yeterli!
Seviyenize Uygun İçerikleri Dinleyin
Listening yaparken dinleme yaptığınız web sitesindeki ya da uygulamalardaki seviyelere göre listening seçeneğini asla göz ardı etmeyin. B1 seviyesinde birinin B2 seviyesinde listening içeriklerini dinlemesi kişiyi bunaltacak ve listening konusunda yetersiz hissettirecektir. Listening gelişimi en zor yetilerden biri olduğundan kişinin sabırla bu süreci yürütmesi gerekir. En ufak bir motivasyon kaybı sürecin olumsuz bir şekilde etkilenmesine neden olur.
Tek Bir Aksana Bağlı Kalmayın!
British ya da American aksanında söylenenleri tamamen anladık da sıra farklı aksanlara mı geldi dediğinizi duyar gibiyiz. Ancak işin aslı öyle değil. Bunu daha iyi anlamak için şu örnek daha açıklayıcı olacaktır. Bacaklarınıza ağırlık takarak zıplamaya çalıştığınızı hayal edin. Birkaç saat boyunca belirli aralıklarla ayağınızda ağırlıklarla zıplamaya çalıştığınızda bir süre sonra o ağırlıklara alışacaksınız. Tam bu esnada bacaklarınızdaki ağırlığı çıkarıp tekrar zıplamaya çalıştığınızda adeta uçtuğunuzu hissedersiniz. İşte bu tam olarak önceki ağırlıklarla zıplamaya alışan bedeninizin aniden hafiflemesi ve akabinde çok daha yükseğe sıçrayabilmesine olanak sağlayan bir yöntemdir.
Peki, bu taktiği İngilizce listening becerilerinin gelişiminde nasıl uygularsınız. Düzenli olarak dinlediğiniz British ya da American aksanlarının yanına Australian ya da Scottish aksanlarını da ekleyin. Avustralyalı ya da İskoç konuşmacıların konuşmalarını dinlemeniz, bir kelimenin birkaç farklı telaffuzunu duymanız beyninizin o kelime ya da ifadeyi çok daha hızlı kavramasına ve uzun süreli hafızasına atmasına yardımcı olur.
Bir Çocuğun Ana Dilini Öğrenmedeki Süreçlerini İnceleyin
Çocuklar 1 ya da 2 yaşlarından itibaren etraftan duydukları kelimeleri dilleri döndüğünce söylemeye çalışır. İngilizce başlangıç seviyesinde olan birini ana dilini yeni öğrenmeye başlayan bir çocukla eş değer tutabiliriz. İkisi arasındaki tek fark yeni bir dil öğrenmeye başlayan bu iki kişinin beyin elastikiyetlerinin ve analitik düşünme becerilerinin birbirinden oldukça farklı olduğudur.
Beyin elastikiyeti öğrenme gücünü ifade eder. Kişinin yaşı ilerledikçe beyin elastikiyeti kaybolur ve temel değerleri öğrenme gücü azalır. Bir bebekte beyin elastikiyeti en üst seviyededir. Bu nedenle duyduğu ya da gördüğü her şeyi bir yetişkinden daha iyi öğrenebilir. Ancak elbette bir bebeğin uyaranlara karşı kapasitesi de bir yetişkin kadar değildir. Özellikle analitik düşünme becerileri olmadığından sorgusuz sualsiz dışardan gelen bilgileri kabul eder. İşte bebeklerin dil öğrenirken yaşadığı avantaj da burada yatar. Yetişkinler dışardan gelen bilgileri beyin süzgecinden geçirerek analitik olarak yorumlarken bebeklerde bu mekanizmanın devreye girmemesi duyduklarını ve gördüklerini olduğu gibi hafızasına kaydetmesini sağlar.
Sonunda da duyduğu ve gördüğü her şeyi taklit etmeye başlar. Yetişkinler olarak dinleme becerilerinin gelişiminde de aynı yolu izleyebiliriz. Duyduğunuz her kelimeyi ya da ifade tekrar etmek o ifadeyi ya da kelimeyi bir başka yerde duyduğunuzda kaçırmadan anlayabilmenizi sağlayacaktır. Öğrendiği ya da duyduğu kelimeleri cümle içinde kullanmaya çalışan bir bebeğin komik hallerini hepimiz biliyoruz. Siz de yeni bir dil öğrenirken komik cümleler kurmaktan korkmamalısınız. Çünkü zaten bu da dil öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Bu aşamayı tamamlamazsanız bir sonraki aşamaya geçemezsiniz.
İngilizce gelişim sürecinizde Superprof'tan da yardım alabilirsiniz. Üstelik Superprof’ta yalnızca ingilizce ders değil, aklınıza gelebilecek pek çok branşta ders almanız mümkün. Aynı zamanda okuma becerilerinin geliştirilmesi konusunda arayış içerisindeyseniz yine Superprof'ta bununla ilgili ders alabileceğiniz onlarca öğretmen olduğunu unutmayın!
Bu yazıyı beğendiniz mi? Puanlayın!
Loading...
