Her ülke için olduğu gibi, Almanya’yı ve Alman kültürünü de benzersiz kılan, insanlar, dil ve geleneklerdir. Bütün bunların yalnızca Almanya değil; Avrupa tarihinde de kilit bir rolü olmuştur. İngilizce konuşanlar bu ülkeye “Germany” dese de, Almanca dilinde “Almanya” anlamına delen “Deutschland” kelimesi neredeyse herkes tarafından bilinir. Almanya’nın uluslararası ünü yalnızca ekonomik ve AB çerçevesinde değil, aynı zamanda en iyi şairlerin ve düşünürlerin ülkesi olduğu için de gelir.
Alman kültürü, bir zamanlar Kutsal Roma İmparatorluğu'nun önemli bir parçası olan ve daha sonra dünyanın en istikrarlı ekonomilerinden biri olan Almanya'nın zengin tarihi boyunca etkilenmiş ve şekillenmiştir.
Bugün Almanya, birbirine saygı duyan ve birlikte Almanya'yı bir değerler, benzersiz kutlamalar ve gelenekler ülkesi yapan Almanlar ve diğer milletlerden azınlıklar da dahil olmak üzere yaklaşık 82,2 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor.
Bu yazımızda, kökleri ilk milenyumun başlarına dayanan, ancak zaman içinde sadece Almanya'yı değil, tüm Avrupa kıtasını şekillendiren tarihi olaylarla farklı özellikler kazanan ve kaybeden Alman kültürü hakkında bazı bilgilere yer verdik.
İlk olarak, bugünün Almanya'sı hakkında bazı gerçeklerden bahsedelim!
Almanya Kültürü Hakkında Genel Bilgiler
Başkenti Berlin olmakla birlikte Hamburg, Münih ve Köln de Almanya'nın başlıca şehirleri arasındadır.
Almanya'da ortalama bir kadının ortalama 83 yıl, ortalama bir erkeğin ise 79 yıl yaşadığı tahmin ediliyor. Ana dil Almanca ve ana din Hristiyanlıktır.
Almanlar hakkında çok fazla bira içtikleri, çalışkan ve dakik oldukları ve Almanya'daki işsizlik oranının çok düşük olduğu gibi pek çok klişe var. Almanların gerçekten çalışkan, disiplinli ve dakik insanlar olduğu yalnızca bir klişe değil; gerçek.
Buna ek, özellikle Türkiye’de sıklıkla kullanılan ve “toplu halde gidilen bir yerde herkesin kendi giderini kendi ödemesi ya da gidere herkesin eşit olarak katılması yöntemi” anlamına gelen Alman usulü ifadesi sizde olumsuz duygular yaratmasın! Almanlar yardımsever ve cömert insanlardır, almanların hayatı yaşayış şekli bakımından gelen bireysellik olgusu, yalnızca Almanlar için değil Avrupa’nın tüm milletleri için geçerlidir.
Dil
Almanya'da ikamet edenlerin %95'inden fazlası, standart Almanca veya onun lehçelerinden herhangi birini konuşmaktadır. Buna ek, yoğun göç nedeniyle Türkçe, Arnavutça, Lehçe Rusça, Yunanca gibi önemli sayıda topluluk tarafından konuşulan diller de bulunmaktadır. Öyle ki, yalnızca Türkçe konuşabilen birinin yolu Almanya’nın herhangi bir şehrine düştüğünde, iletişim kuracak birilerini mutlaka bulur!
Din
Almanya'da insanların yüzde 65 ila 70'i kendilerini Hristiyan olarak tanımlıyor ve bunların %29'u Katolik. Ayrıca% 4,4'lük bir Müslüman azınlık var. %36 gibi yüksek bir oran, kendilerini herhangi bir dine mensup olarak tanımlamamakta veya Hıristiyanlık veya Müslümanlık dışında başka bir dine mensup olmamalarıyla bilinir.
Figürler ve Semboller
Alman sembolleri, kültürünü ve geleneklerini şekillendiren olayların yanı sıra tarihin farklı evrelerinde değişti. Kartal, Prusya'nın 1886'da Avusturya'ya karşı kazandığı zaferden sonra iki farklı devlet tarafından paylaşılan Kutsal Roma İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Martin Luther ve Immanuel Kant, Johann Gottfried von Herder ve Johann Wolfgang Goethe gibi aydınlar da önemli figürler ve çok tartışmalı sembollerdir. Bugün ülkenin en bilinen sembolü siyah, kırmızı ve altın rengi bayrağıdır.
Alman kültürü gerçekten de zengin!

Edebiyat
Edebiyat söz konusu olduğunda da Almanya önde gelen ülkelerden biridir. Alman yayınevleri her yıl 94 bin civarında yeni kitap yayınlıyor ve dünyanın en önemli kitap etkinliği olan Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı Almanya'da düzenleniyor. Çoğu kişi bilmez ama bilinen ilk kitap, tıpkı bilinen ilk dergi gibi Almanca basılmıştır.
Yapılan pek çok araştırmaya göre, Alman nüfusunun %44,6'sı haftada en az bir kitap okurken, Almanların %58,3'ü yılda en az bir kitap satın alıyor.
Yalnızca bu bilgiler ışığında bile okur yazarlık oranın çok yüksek olduğu çıkarımında bulunma hiç zor değil.
Felsefe
Felsefe tarihinde merkezi bir rol oynayan Immanuel Kant gibi en ünlü filozoflardan bazıları ya Almanya'da doğup yaşadı ya da tüm hayatlarını Almanya'da geçiren Alman filozof Schopenhauer ve Nietzsche'den ilham aldı. Öte yandan, komünist teorinin geliştiricileri Marx ve Engels de Alman'dı. Siyaset bilimi, felsefe, sosyoloji ya da uluslararası ilişkiler gibi pek çok alanda akademik eğitim alan herkesin yolu mutlaka bir Alman düşünürün teorilerinden geçmiştir.
Yerel Mutfak
Almanya’da biranın popüler olmasının çok sebebi var! Gerçekten de, çeşit çeşit biralara sahiplerdir ve bu biraların neredeyse hepsinin farklı aromaları vardır. Sosisleri ve farklı tatlarda ekmekleri de meşhurdur. Ortalama bir Almanın yılda yaklaşık 140 litre bira tükettiği tahmin edilmektedir! Almanlar, Çeklerden sonra Avrupa'nın en büyük ikinci bira tüketicisidir.
Giyim
Bugün, ortalama bir Alman kıyafet stili tipik olarak batılıdır. Hem erkekler hem de kadınlar iş bağlamında koyu renkli basit takım elbise ve gömlek giyerler. Bununla birlikte, ülkenin her bölgesinin, birbirinden biraz farklı olan kendi geleneksel kıyafetleri vardır.

Örneğin, Bavyera eyaletinde erkekler için geleneksel kostüm dizin hemen üzerinde biten deri pantolon iken, kadınlar için korsaj, bluz, tam etek ve önlükten oluşan bir elbisedir. Özellikle karnavallarda ya da festivallerde bu kostümleri giyen insanları görebilirsiniz. Münih’te gerçekleşen Oktoberfest’i hiç duymuş muydunuz?
Oktoberfest, Almanya'nın Münih kentinde her yıl ve iki haftalık süre boyunca düzenlenen ve Ekim ayının ilk Pazar günü sona eren bir festivaldir. Festival, 12 Ekim 1810'da, sonrasında Kral I. Louis olarak tanınacak Bavyera veliaht prensinin Prenses Therese von Sachsen-Hildburghausen ile evliliğini kutlamak için başladı ve günümüze kadar büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Almanya'da yaşam epey keyifli!
Alman Disiplini ve Kuralları
Yazının başında bahsettiğimiz gibi, Almanlar çok disiplinli insanlardır. Kültürleri ve aldıkları eğitim gereği, her zaman dakik olmaya, işlerin belirli bir prosedür çerçevesinde akmasına dikkat ederler. Ancak bu durum kafanızı karıştırmasın. Almanya’da, iş ve yaşam dengesi tahmin edemeyeceğiniz kadar özenle gözetilir.
Almanya’da İş Yeri Kültürü
Türkiye'de çalışan ya da hayatınızın bir noktasında çalışmış bir insansanız, mesai bitiminde ya da hafta sonlarında kendinizi işten uzaklaştırmak için çok büyük çafa sarf ettiğiniz bir dönem mutlaka olmuştur. İş saatleri dışında alınan e-mail ve arama sayısı azalsa da, her zaman aktif şekilde çalışmak zorundaymışız gibi bir his olabilir.
Almanya'da ise tam tersi! Orada, işiniz ve hayatınızın geri kalanı arasında keskin bir ayrım vardır. Böylece mesai bitiminde kelimenin tam anlamıyla her şeyi kapatıp hayatlarına devam ederler. Almanya’da “acil” kavramı belirli iş kolları dışında çok fazla görülmez çünkü Alman çalışma kültüründe neredeyse hiçbir şey o kadar "acil" değildir. Gün içinde belirli bir organizasyon çerçevesinde yerine getirilen işler de aksama olsa dahi, iş saatleri bittikten ve insanlar özel yaşamlarına döndükten sonra bu kişisel alan dokunulmaz kabul edilir.
Bununla birlikte, iş ortamında kendilerine yapılan profesyonel bir eleştiriyi kişisel almaz ya da içselleştirmezler. Konu kritik yapmak olduğunda son derece net ve direkt olmayı bir alışkanlık haline getirmişlerdir.
Yani Alman disiplininin de zarif sınırları vardır.

Alman ve Türk Kültürü Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar
Almanya'daki Türklerin sayısı 4 ile 7 milyonu aşıyor ve bu da Türk diasporasındaki en büyük topluluğu oluşturmalarını sağlıyor. Türkiye’de yaşayan çoğu Türk’ün, Almanya’ya göç etmiş en az bir tanıdığı mutlaka vardır.
Almanlar, sanılanın aksine soğuk insanlar değillerdir. Direkt ve net oluşları, duygulara önem vermedikleri anlamına gelmez. Almanya, yoğun göç alan bir ülke olarak farklı kültürlerden gelen insanlarla bir arada yaşamaya alıştığı için kültürler arası farklılıklar bile bir uyum içerisinde harmanlanır ve orta bir yol bulunur. Almanlar da kültürler arası iletişime açık insanlar olduğundan saygılı ve insani bir ortamda kaynaşmaya açıklardır. Arkadaş canlısı ve farklı kültürden insanları tanımaya açık olan çoğu Alman, yalnızca iş yeri ortamında değil özel hayatlarında da Türklerle iyi anlaşır. Burada en önemlisi, insani değerler, bir arada yaşama kültürü ve medeniyettir.
Yani yolunuz Almanya’ya düşerse bu kavramlarla ilgili hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz düşük!
Almanya'da yaşamak, öğrenim görmek ya da çalışmak için almanca dersleri almayı planlıyorsanız, Superprof her zaman yanınızda! Seçeceğiniz Almanca öğretmeni ile yalnızca Almanca dil eğitimi değil, aynı zamanda Alman kültürü anlayışı da kazanacaksınız! adana almanca kursu ve diğer seçenekleriniz için Superprof'u takipte kalmayı unutmayın!