"Can", Türkçede "yapabilmek", "mümkün olmak" ve "izin vermek" gibi farklı anlamlara gelen çok yönlü bir modal fiildir.Türkçe’ye -ebilmek, -abilmek şeklinde çevrilebilir. Bu makalemizde "can"ın farklı kullanım alanlarını ve örnek cümleleri inceleyeceğiz ve can can't kullanımını en basit haliyle özetlemeye çalışacağız.
Used to cümleleri ile ilgili de makalemiz var...
Yetenek ve Yapabilme Becerisi:
"Can"ın en temel kullanım alanlarından biri, birinin bir şeyi yapabilme yeteneğini veya becerisini ifade etmektir.
Örnek Cümleler:
I can swim. (Yüzme bilirim.)
She can speak three languages. (Üç dil konuşabiliyor.)
Can you play the piano? (Piyano çalabiliyor musun?)
My dog can jump very high. (Köpeğim çok yükseğe zıplayabilir.)
We can help you with your project. (Projenizle ilgili size yardımcı olabiliriz.)
Mümkünlük ve Olasılık:
"Can" ayrıca bir şeyin mümkün olup olmadığını veya bir durumun olasılığını ifade etmek için de kullanılır.
Örnek Cümleler:
It can be dangerous to walk alone at night. (Geceleri tek başına yürümek tehlikeli olabilir.)
Anything can be possible if you set your mind to it. (Eğer kafanı koyarsan her şey mümkün.)
Either neither kullanımına da göz atalım mı?
İzin Verme ve İstek:
"Can" izin vermek veya bir şey yapmak için informal izni istemek için de kullanılabilir.
Örnek Cümleler:
Can I sit down here? (Burada oturabilir miyim?)
Can you take my picture? (Resmimi çekebilir misin?)
You can go now if you want. (Eğer istersen gidebilirsin.)
Children can't stay up late. (Çocuklar geç saatlere kadar kalamaz.)
You can't park your car here. (Arabanızı buraya park edemezsiniz.)

Could Nedir?
"Could" geçmişte tekrarlanan bir yeteneği veya izin verilen bir durumu ifade etmek için kullanılır.
Should yardımcı fiili hakkında da yazdık!
- Örnek Cümleler:
- When I was a child, I could run very fast. (Çocukken çok hızlı koşabiliyordum.)
- My grandmother could cook delicious meals. (Büyükannem lezzetli yemekler pişirebiliyordu.)
- We could go to the beach every summer. (Her yaz sahile gidebiliyorduk.)
- You could always borrow my books. (Kitaplarımı her zaman ödünç alabilirdin.)
- They could stay up late on weekends. (Hafta sonları geç saatlere kadar kalabiliyorlardı.)
"Can" ve "Could" Arasındaki Fark:
"Can" ve "could" bazı durumlarda benzer anlamlar taşısa da, aralarında bazı önemli farklar da vardır.
- "Can" genellikle şu anki bir yeteneği veya durumu ifade eder.
- "Could" ise geçmişte gerçekleşen bir yeteneği veya durumu, bir olasılığı veya bir isteği ifade eder.Aynı zamanda kibarca soru sorarken de kullanılabilir.
"Can" ile Olumsuz Cümleler:
"Can" ile olumsuz cümleler kurmak için "can't" kullanılır.
Örnek Cümleler:
I can't swim. (Yüzme bilmiyorum.)
She can't speak any foreign languages. (Hiç yabancı dil konuşamıyor.)
Can't you see that I'm busy? (Meşgul olduğumu görmüyor musun?)
We can't afford to buy a new car. (Yeni bir araba almayı karşılayamayız.)
They can't come to the party tonight. (Bu gece partiye gelemeyecekler.)
Can't kullanımı duyabileceğiniz bir şarkıya bakalım...
Will ve would kullanımına da yakından bakmak isterseniz...
"Can" ve "can't"ı günlük konuşmalarınızda ve yazışmalarınızda kullanmaya çalışın. Kendi cümlelerinizi oluşturun ve farklı bağlamlarda "can" ve "can't"ı kullanın. En önemlisi de hiçbir zaman hata yapmaktan korkmayın. Pratik yapmak, "can" ve "can't"ı doğru şekilde kullanmayı öğrenmenin en iyi yoludur. Bu fiillerin mantığını çözdükten sonra diğer yardımcı fiillerin kullanımını da öğrenmek, birbirlerinden ayırabilmek ve günlük konuşmalarınıza entegre edebilmek büyük oranda kolaylaşacaktır.
Kendinize sürekli meydan okuyarak bu konuda alıştırmalar yapabilir, bilgilerinizi pekiştirebilirsiniz.
Hadi ufak bir quiz ile bilgilerimizi test edelim!
Quiz
Quiz :