Türk devletleri tarihte çok uluslu büyük imparatorluklara ev sahibi yapmış olsa da hiçbir zaman günümüzdeki İngilizce veya Fransızca gibi dilini dünyadaki hakim dil haline getirmemiştir. Bunun nedeni Türk imparatorluklarının sömürgeci düzen yerine hoşgörü ile yönetilmesi sonucunda egemenlik sağladığı kültürün yapısını asla bozmaması hatta korumak için uğraşmasıdır. Öyle ki en büyük imparatorluklardan Osmanlı İmparatorluğunun resmi dili Türkçe değil Osmanlıcaydı. Osmanlıca içinde Türkçe, Farsça, Arapça kelimeler barındıran ve Arap alfabesiyle yazılan bir dildi. Büyük Türk devletlerinin bu politikası sayesinde diğer hiçbir ulus ve kültür asimile olmamış ve kültürlerini aynen günümüze taşıyabilmişlerdir. Öyle ki Osmanlı Devletinde, devlet büyükleri sık sık görüşme içinde oldukları milletlerin ve diğer imparatorlukların dillerini öğrenip onlarla o şekilde iletişime geçerlerdi. Böylesi bir politika dünyada barışçı bir anlayış sağlayıp diğer kültürleri olabildiğince bozmadan günümüze getirse de bunun Türk dili açısından bazı dezavantajları olmuştur. Ya da kimine göre bir dezavantaj kimine göre ise zenginlik olarak görülen bir sonuca sebep olmuştur.
Türkçe'de bilindiği üzere Öz Türkçe kökenli kelimelerden çok Farsça, Arapça, Fransızca ve İngilizce kelimeler hakim. Bu dillerle Türkçe'nin köken ve dil ailesi olarak hiçbir bağlantısı olmasa da kültürel alışverişler ve yakın ilişkiler sonucunda böylesi zengin ve çok kültürlü kelime dağarcığını içinde barındırmaya başlamıştır. Osmanlı ve diğer Türk devletlerinin bu anlayışları Türkçe'nin yapısını değiştirmiş ancak İngiltere, Fransa gibi kolonici ülkelerin yaklaşımı ise dünyanın yapısını değiştirmiştir. Böylece Fransızca pek çok farklı kültürdeki ülkenin resmi ya da ikinci dili haline gelmiştir.
Öğrenimizi hızlandırmak için online Fransızca kursu seçeneklerini de tercih edebilirsiniz.
Fransızca ve İngilizce'nin bu denli yayılmasının sebebini yalnızca sömürgeci anlayışa bağlamak oldukça sığ ve haksız bir düşünce olur. Bu ülkeler dünyada devrimlerin başladığı ülkeler olup dünyada sayısız sanatsal ve bilimsel eserlere imza atmışlardır.
Fransızca özellikle Osmanlı'nın son yıllarında popüler bir dildi. Şu an tahtını İngilizce'ye kaptırmış görünse de o zamanlar dünya dili Fransızca idi. Yaşı biraz büyük ebeveynleriniz ya da dedeleriniz lise ve üniversitelerde eğitim aldılarsa neredeyse hepsi yabancı dil olarak Fransızca öğrenmişlerdir.

Türkçe'de Fransızca Kelimeler Nelerdir?
Kimine asimilasyon, kimine zenginlik olarak gelen bu değişim kabul etsek de etmesek de pek çok dili tesiri altına almıştır. İşte şimdi pek çoğumuzun belki farkına bile varmadan kullandığı Fransızca kelimelerin en çok kullanılanları:
- Abajur (abat-jour)
- Abiye (habille)
- Adisyon (addition)
- Afiş (affiche)
- Aktör (acteur)
- Aktris (actrice)
- Alo (allo ?)
- Alyans (alliance)
- Antrikot (entrecote)
- Ambalaj (emballage)
- Ambulans (ambulance)
- Ampul (ampoulle)
- Anket (enquete)
- Asansor
- Asfalt (asphalte)
- Atlet (athlete)
- Avukat (avocat)
- Badana (badigeonne)
- Bagaj (bagage)
- Bant (bande)
- Banyo (bain,baignore)
- Basen(bassin)
- Baraj (barrage)
- Bariyer (barriere)
- Baskül (bascule)
- Bere (beret)
- Benzin (benzine)
- Beton (beton)
- Biberon (biberon)
- Bidon (bidon)
- Biftek (biftec)
- Bijuteri (bijouterie)
- Bikini (bikini)
- Bilye (misket)( bille)
- Biye
- Bluz (blouse)
- Bonfile (bon filet)
- Bot (botte)
- Buket (bouquet)
- Bulvar (boulevard)
- Büfe
- Büro (bureau)
- Ceket (jaquette (la))
- Daktilo (dactylo)
- Dantel ((le) dantelle)
- Dekolte (decollete)
- Detay (détail)
- Deterjan (detergent)
- Direksiyon (direction)
Fransızca'dan Dilimize Geçen Kelimeler
- Duş (douche)
- Ekran (ecran)
- Emaye (emaille)
- Embesil (imbecile)
- Eşofman (echauffement)
- Etajer
- Fakulte (faculte)
- Far (phare)
- Fatura (facture)
- Fayton (phaeton)
- Fermuar (fermoir)
- File (fileto) (filet)
- Füze (fusee)
- Galeri (galerie)
- Galoş (galoche)
- Gardiyan (gardien)
- Gardrop (garde-robe)
- Garson (garçon)
- Hamak (hamac)
- Helikopter(helicoptere)
- Hoparlör (haut-parleur)
- Jandarma (gendarme)
- Jartiyer (jarretiere)
- Jöle( gelee)
- Kaban (caban)
- Kablo (cable)

- Kahve (Cafe arapçadan diğer dillere)
- Kamyon (camion)
- Kanepe (canape)
- Kandil (candelle candle)
- Kapitulasyon (la capitulation)
- Kare (carre)
- Kartpostal (carte postale)
- Kasket (casquette)
- Kaşkol (cache-col)
- Kazak (cosaque)
- Kiraz (Cerise)
- Klozet (closette)
- Kolye (collier)
- Komando (commando)
- Kondusyon (la condition)
- Komidin (commode)
- Komiser (commissaire)
- Konservatuar (conservatoire)
- Kornişon (les cornichons)
- Korna (corne)
- Korniş (corniche)
- Korse (corset)
- Kraker (cracker)
- Krampon (crampon)
- Kredi (credit)
- Krem (creme)
- Kuafor (coiffeur)
- Kumandan (commandant)
- Külot (culotte)
- Küvet (cuvette)
- Lavabo (lavabo)
- Levye (levier)
- Lise (lycee)
- Lokanta locanda *italyancadan
- Makyaj (maquillage)
- Manda (mandat)
- Manikür (manucure)
- Manken (mannequin)
- Manto (manteau)
- Mayo (maillot)
- Omlet (omelette)
- Otomobil (automobile (latince autos mobilis))
- Paket (paquet)
- Palto (paletot)
- Pankart (pancarte)
- Pantolon (pantalon)
- Papyon (papillon)
- Pardon (pardon)
- Pardösü (pardessus)
- Parfüm (parfum)
- Park (parc)
- Parka (parka)
- Parke (parquet)
- Pelerin (pelerine)
- Pense (pince)
- Penye (peigne)
- Peruk (perruque)
- Piknik (pique-nique,pycnique)
- Pil (pile)
- Plaj (plage)
- Poşet (pochette)
- Pota (poteau)
- Püre (puree)
- Priz (prise)
- Ray (rail)
- Restoran (restaurant)
- Rezervasyon (reservation)
- Serum (serum)
- Servis (service)
- Sifon (siphon)
- Somya (sommier)
- Sosis (saucisse)
- Sütyen (soutien-gorge (le))
- Şarküteri (charcuterie (la))
- Şerbet sorbet * arapçadan fransızcaya geçmiştir haçlı seferleri sırasında
- Şezlong (chaise longue)
- Şifonyer (chiffonnier)
- Şofben (chauffe-bain)
- Şoför (chauffeur)
- Şömine (cheminee)
- Şövalye (chevalier)
- Şurup sirop syrup * arapçadan fransızcaya geçmiştir haçlı seferleri sırasında
- Tablo (tableau)
- Tuvalet (toilette)
- Triko (tricot)
- Valiz (valise)
- Vapur (vapeur)
- Viraj (virage)
Türkçe ve Fransızca Ortak Kelimeler
Gördüğünüz gibi günlük hayatta sık sık kullandığımız kelimelerin pek çoğu Fransızcadan Türkçeye geçmiş kelimeler diyebiliriz.. Ancak bu yalnızca Türkçe'de olan bir durum değildir. İngilizce'yi de incelediğimiz zaman aslında pek çok kelimenin köken olarak Fransızca olduğunu görebiliriz. Fransızlar, yeni şeyler tasarlama ve dünya kültürüne yeni şeyler katma konusunda ustalaşmışlar. Kimileri onların topuklu ayakkabılarının kentte yürürken yollardaki insan dışkılarına basmamak için, şemsiyelerin ise camlardan atılan dışkıların insanların üstüne dökülmesi için icat edildiği safsatasını yaysa da bunlar doğru değildir. Elbette ki Fransızlar da diğer pek çok millet gibi gelişme sürecinde bu aşamalardan geçmiş olabilse de bahsedilen topuklu ayakkabı ve şemsiyenin kökenleri bu şekilde değildir.

Fransızca Etimoloji Hakkında
Farklı yazım ancak aynı okunuşa sahip bu kelimeyi Fransızca'ya çevirdiğinizde kelimenin spor öncesi ısınma anlamına geldiğini fark edersiniz.
Yani eşofman bize Fransızca'dan geçen bir terim olmasına rağmen biraz anlam değişikliğine uğrayıp yine ilgili bir kelime olarak dilimize taşınmış ve sporda giyilen kıyafet olarak kullanımı sağlanmıştır.
Fransızca'daki hiçbir kelimenin karşılığını veya Türkçe anlamını vermeyecektir; bununla birlikte, herhangi bir kelimenin geçmişini köklerine kadar izleyecek ve başlangıcını çevreleyen koşulları size anlatacaktır.
Her zaman Fransızca öğrenmek ve Fransızca kelime ve deyimler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, etimoloji sözlüğü tam size göre!
Fransızca Dersleri Almak
Fransızca dersleri almak şöyle dursun, kitap okumak için çok az zamanınız olacak kadar meşgul olmaya ne dersiniz?
Superprof''ta bir çok Fransızca öğretmeni olarak da ders sunuyor.
Şunu düşünün: günlük yaşamlarımız tüm zamanımızı, enerjimizi ve kaynaklarımızı tüketebilir, ancak zihinlerimiz sınırsız başarılara sahiptir.
Sosyal yükümlülüklerimiz tarafından kısıtlanmışken, zihnimiz kapalı kutuda bir hazine gibidir ve hiçbir güç onu esir almaya yetmez.
Fransız kültürünü takdir etmenin en iyi yollarından biri, her gün konuştuğumuz dile yaptığı sayısız katkıyı keşfetmektir.
Türkçe'de de İngilizce'de de sayısız Fransızca sözcükleri ve bu sözcüklerin gerçek anlamlarını öğrenerek bile kapsamlı bir Fransızca kelime dağarcığına sahip olabilmek işten bile değil! Şofben kelimesinin sıcak ve banyodan oluştuğunu öğrendiğimizde toplam 3 tane Fransızca kelime öğrenmiş oluyoruz. Aslında hiç vakti olmayanlar için çok güzel bir başlangıç noktası! Önce Türkçe ile Fransızca öğrenebilir daha sonra İngilizce biliyorsanız bir de oradaki ödünç Fransızca kelimeler ile kelime dağarcığınızı geliştirebilirsiniz.
Ancak unutmayın Fransızca'da her kelime cinsiyete sahiptir ve kelimeleri öğrenirken cinsiyetleriyle öğrenmeniz o kelimeyi öğrenmek kadar önemlidir!
Fransızca bilmenin faydaları da tıpkı diğer dilleri öğrenmek gibi olsa da Fransızca en çok kullanılan dillerdendir. Fransızca neden öğrenmeliyiz ve ne kadar sürede öğrenilebilir? Peki Fransızca öğrenmek zor mudur? Tüm bunları öğrenmek için yazılarımıza göz atabilirsiniz.
İyi şanslar dileriz...
fransizca ortaokullarda ikinci yabanci dil olarak okutulmalı fransizca öğretmenlerinin onu açılmış olur
Bunlar osmanlıcaya geçtikten sonra Türkçeye geçiyor. Osmanlilar son dönemde fransızlarla teknik kültürel ilişkiler kurdu, yenilik hareketinde örnek aldı.
Bu kelimeler aynen kullanılmıyor kendi dil ve sivemize uygun seslendirme ile kullanilir. Fransizcayada başka dillerden geçmiştir.
Dört yıldır kendi çabamla Fransızca öğreniyorum. Çok memnunum. Keşke 30-40 yaşlarında bu isteğim olsaymış.
Fransızcadaki birçok kelime de Latince-Cermence ve Yunanca’dan geçmiştir yani demem o ki Fransızca da bizim Osmanlıca dediğimiz Türkçe gibi bünyesinde haddinden fazla yabancı kelime barındırmaktadır.Fransızcada bilhassa Latince kökenli kelime çok fazladır fakat Fransızlar Latin bir millet değillerdir.
Keza İngilizcede de Fransızcadaki gibi Latince ve Cermence kelimeler çok fazladır fakat İngilizler bu konulara pek takmazlar,illa İngilizceyi sadeleştiricez,özleştiricez gibisinden bir takıntı yapmamışlardır.Yazılış ve telaffuz açısından kelimeler Latince ve Cermence asıllarından farklılaştığı için o kelimeleri sahiplenmişlerdir.
Fakat bizde bu özleştirme hastalığı bir zamanlar had safhalara çıkmıştı ve Türkçemiz Afrikadaki Buşman Hottentot Kabilesinin diline benzemeye başlamıştı.Acaba Fransız ve İngilizler de böyle bir çaba içine girselerdi.dillerinde kaç tane kelime kalırdı doğrusu merak konusu ?!?