1789’da vuku bulan Fransız Devrimi, belki de Fransız tarihinin en ünlü ve önemli olaylarından birisiydi.
Devrim sonucunda elde edilen edinimler, hem modern Fransa’nın yönetim politikasının hem de Fransızlar tarafından benimsenen değerlerin tanımlanmasındaki temel unsurları sağladı. Avrupa ve Fransa’da tarihe büyük bir damga vurdu çünkü Fransa artık krallık olmaktan çıkıp halkının kendisini yönettiği bir cumhuriyet haline geldi.
Peki söz konusu devrime sebep olan olaylar silsilesi neydi ve tüm bunların sonuçları nelerdi?
Superprof olarak, Fransız Devrimi hakkında merak edilenleri cevaplamak ve nasıl modern Fransa’nın adım adım inşa edilmesine katkıda bulunduğunu açıklamaya çalışacağız. Belirtmeden geçmeyelim, Fransızca kursu seçenekleri için Superprof'u ziyaret edebilirsiniz. Birbirinden deneyimli Fransızca öğretmenlerinden (örneğin: Ankara Fransızca kursu şeklinde arama yaparak) özel dersler alabilirsiniz.
Fransız Devrimi Zaman Çizelgesi
1789 Fransız İhtilali'nin çeşitli sebepleri var ve bunların en önemli sebeplerinden biri, Fransız halkının çoğunluğunun ülkenin ekonomik ve siyasi yönden gidişatından memnun olmamasıdır.
Fransız Devrimi öncesinde, sırasında ve sonrasında gerçekleşen olayların kabaca zaman çizelgesine bir göz atalım.
Ekonomik Zorluklar
Daha büyük bir nüfus ve ekonomik patlama, 18. yüzyılın, çoğunlukla, Fransız halkının öncekinden daha yüksek bir yaşam standardına sahip olduğu bir dönem olduğu anlamına geliyordu.
Ne yazık ki, bu refah dönemi uzun sürmedi ve 1700'lerin sonunda, Fransa'nın liderleri Amerikan Devrimi'nde İngilizlere karşı çeşitli savaşlara girerken birikmiş borçlarla karşı karşıya kaldıklarından, ülkenin ekonomik istikrarında keskin bir gerileme görüldü.
O sırada hüküm süren hükümdar, Fransa'nın son hükümdarı olacak olan Kral Louis XVI idi.
Kral, ulusunun mali sorunlarını çözme girişiminde, görüşlerine daha fazla karşı çıkamayacağı mali danışmanlarına başvurması gerekti ve sonuç olarak; Fransız vergi sisteminin reforma tabi tutulması gerektiği ortaya çıktı.
Louis, ülkesini iflastan kurtarmanın başka bir yolu olması gerektiğinden emindi, bu yüzden danışmanlarını görevden aldı ve onun yerine genel kontrolörü Charles de Calonne'a geçirdi.
Calonne, Kral Louis'e, ulusal borcu ödemek için fon toplamak amacıyla, daha önce vergiden muaf olan iki grup insan olan Fransız soylularının ve din adamlarının şimdi bunu ödemekle yükümlü olmaları gerektiğini tavsiye etti.
Bu tavsiye de Kral Louis tarafından kötü karşılandı, ancak Calonne devam etti ve bu yeni vergiyi uygulamaya çalıştı. Tahmin edildiği gibi bu pek iyi gitmedi ve aristokrat sınıf, Calonne'un taleplerini reddetti.
Kral Louis XVI ve Calonne başlarını kaşıyıp düşündükçe, ülke ekonomik krizde iyice uçuruma sürüklendi. Maddi sıkıntıya ek olarak, toplumun her kesiminde mevcut olan bir hayal kırıklığı duygusu vardı.
Antik Rejimin Sorgulanması
Aristokrat sınıf, Calonne'un paralarını ulusal borcu ödemek için kullanma girişimine gücenirken, nüfusun geri kalanı zaten ülkenin yönetilme şeklinden bıkmıştı.
Yıllarca süren kötü mahsul, gıdayı pahalı hale getirdi ve nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Fransa'nın köylü sınıfını, feodal sistem altında daha da yoksulluğa sürüklerken, zengin toprak sahipleri devlete çok az katkıda bulundu.
Tüm bu karışıklıklar içinde, Kral Louis XVI ve Calonne, 1789'da Fransız toplumunun ruhban sınıfı, soylular sınıfı ve köylüler sınıfı olmak üzere üç sınıfını temsil eden bir organ olan Estates-General ile bir çözümü tartışmak üzere bir araya geldiler.
Toplantıdan önceki süre boyunca, her sınıf, Kral'a iletilecek olan sorunlarının bir listesini hazırladı. Köylü sınıfı için bu konulardan biri de mecliste temsil konusuydu. Nüfusun yüzde doksan sekizini oluşturmalarına rağmen, köylü sınıfının oyları, ruhban ve aristokrat sınıf tarafından yine de reddedilebilirdi.
Sosyal statünün önemi, siyasi reform çağrısına yönlendirdi ve devrim için zemin hazırladı; böylece toplantı, Kral'ın öngördüğü gibi gitmedi. Köylü sınıfının eşit oy hakkı çağrısının reddedilmesinin ardından, sınıflar Estates-General’den ayrıldılar ve halkın avantajını göz önünde bulundurarak kendisini Fransa'nın egemen hükümdarı ilan edebilen Ulusal Meclisi kurdular.
Kurucu Meclis
Kurucu Meclis'in kurulması devrime doğru atılan ilk büyük adımdı ve üyeleri, Tenis Kortu Yemini ettikten sonra devrim artık muhtemeldi.
Kurucu Meclis, Tenis Kortu Yemini ederek, Fransa yeni bir anayasa yapana kadar dağılmama sözü verdi. Yemin, Versailles Sarayı yakınlarında bir tenis kortunda yapıldığı için bu isimle anılır; çünkü meclisin olağan toplantı salonu Kral XVI tarafından kilitlenmişti.
Kurucu Meclis, yeni bir anayasa taslağı hazırlarken Versailles'da toplanmaya devam etti, ancak Fransız vatandaşları arasında bir umut duygusu varken, halk aynı zamanda Kral'ın birliklerini seferber ederek kontrolü yeniden ele geçirmeye çalışacağından korkuyordu.
Bu korku, başkentteki monarşinin ve gücün sembollerine yönelik şiddet eylemleriyle ele alındı. En dikkate değer ve Fransız Devrimi'nin başlangıcına işaret ettiğine inanılan saldırı, Bastille'in baskınıydı.
Bastille Baskını
Bastille, Yüzyıl Savaşları sırasında Paris'i korumak için yapılmış bir kaleydi ve hapishane olarak kullanılıyordu. Fransız kraliyet ailesinin ve aristokratların gücünü kötüye kullanmasının bir sembolü olarak görülüyordu ve silah barındırdığını bilen hoşnutsuz Parisliler, top ve barut alarak ve mahkumları serbest bırakarak buraya bir saldırı düzenledi.
İsyankar atmosfer şehrin dışındakileri de etkisi altına aldı ve Bastille'e yapılan saldırı feodalizmin sonunun sinyalini verdiğinde, kırsal köylüler kısıtlayıcı sözleşmelerini bıraktılar ve toprak ağalarının mülklerine zarar verdiler.
Fransa'nın borç sorunu, sonunda Kilise'nin sahip olduğu arazinin kamulaştırılmasıyla çözüldü.
Bu sadece Fransa ekonomisini kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda alt sınıflara kendi mülklerine sahip olma şansı verdi.
Ulusu kasıp kavuran anti-feodalizm ateşi, İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi ile yazıya döküldü. Bu Bildirge, Fransa'nın devrim sonrası anayasasının çoğuna ilham veren bir belgeydi.
Belge, tüm Fransız vatandaşlarının sosyal sınıf ve ifade özgürlüğü ne olursa olsun eşit haklara sahip olacağını belirtiyordu. Bildirge'nin en önemli bölümlerinden biri de feodalizmin sona erdirilmesi ve vergi muafiyeti hakkındaki maddeydi.
İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi'nin çeşitli yönleri, bugünün Fransız anayasasında görülebilir.
Bununla birlikte, Kurucu Meclis fikirlerini başarıyla uyguluyor gibi görünse de, Meclisi bölünmüş bırakan tartışmalı monarşi konusunu ele almaya geldiğinde, Meclisin kendi içinde yeni sorunlar gün ışığına çıktı.
Monarşinin Rolü Çevresindeki Tartışma
Tartışmanın her iki tarafındaki gruplar, (monarşiye bir miktar anayasal güç verilmesinden yana olan) Jirondinler ve (monarşiyi tamamen ortadan kaldırıp bir cumhuriyet kurmak isteyen) Jakobenler anlaşmazlığa düşmüştü.
İlk anayasa tartışmanın her iki tarafını da yansıtıyordu ve Kral'a hükümet tarafından alınan kararları veto etme yetkisi verildi.
Ülkeyi yönetmek için bir Yasama Meclisi seçildi ve Meclis oraya kaçan asil Fransızların karşı devriminden korktuğu için kısa süre sonra Prusya ve Avusturya'ya savaş ilan edildi. Jakobenler bu potansiyel tehditle uğraşırken, Kral'a karşı bir şiddet kampanyası başlattılar.
Bu olay silsilesi, Kurucu Meclis'in Ulusal Konvansiyon olarak değiştirilmesiyle sona erdi. Bu, Fransız monarşisini ortadan kaldıran ve 1793'te Kral XVI. Louis ile eşi Marie-Antoinette'in idam edilmesini emreden konvansiyondu.
Monarşi lağvedilmiş ve Jakobenler hedeflerine ulaşmıştı, ancak bir karşı-devrim tehdidi, Terör Hükümdarlığı olarak bilinen dönemde 15.000 kişiyi ölüme mahkum eden Jakoben lider Maximilien Robespierre için çok fazlaydı.
Mahkeme, cinayet çılgınlığının artık Fransa'nın güvenliğini sağlamaya yardımcı olmadığına karar verdiğinde Robespierre'in hayatı da sona erdi.
Devrim Modern Fransa'yı Nasıl Değiştirdi?
Fransız Devrimi, ülkenin siyasi ve sosyal manzarasını tamamen yeniden şekillendirdi.
1789 Devrimi'nin işaretleri Fransız yaşamının her yerindedir. Örneğin, 14 Temmuz Fransa'da Bastille Günü olarak bilinen ulusal bir bayramdır ve Bastille'in ele geçirilmesinin yıl dönümüdür. Bu gün ile Fransız vatandaşları, tüm insanların eşit doğduğu daha adil bir toplum yaratan Fransız Devrimi'nin başlangıcına işaret eden olayı kutlamakta. Tüm yaşanan bu olayların ve değişimlerin sebebi de iyiliği ve başarılarıyla ünlü Fransız insanlar olmuştur.
Fransız sloganının da kökleri Fransız Devrimi'ne dayanmaktadır. 'Liberté, égalité, fraternité' (özgürlük, eşitlik, kardeşlik) ifadesi ilk kez 1790'da Maximilien Robespierre tarafından kamusal bağlamda kullanıldı ve Fransız yaşamının her yönüyle öne çıkan bir özelliği haline geldi.
Bu yazıyı beğendiniz mi? Puanlayın!
Loading...
