Ben saz çalmayı babamdan öğrendim, şiveyi de anamdan.

Neşet Ertaş

Bazı bölgelerin dili kulağımıza çalındığında, nereli olduğunu sormamıza gerek kalmaz. İşte İç Anadolu şivesi de tam olarak öyledir.
Net, sade ve doğrudandır. Öyle kibar olsun diye uğraşmaz; e zaten pek kibar da sayılmaz. Özellikle "k" harfinine alerjisi vardır İç Anadoluluların; k kelimenin hangi kısmında olduğuna da bağlı olarak çoğunlukla "g" okunur.

Ama bir İç Anadolulu konuşurken “gel hele” dedi mi, arkasında sadece bir çağrı değil, bir dostluk, bir davet vardır. “Gardaş” derken sesi yükselmez, kalbi yaklaşır. İşte bu yüzden İç Anadolu şivesi yalnızca bir ağız değil, yaşanmışlıkların da sesidir.

Bu yazıda İç Anadolu’nun en çok bilinen kelimelerine, cümle yapılarına ve konuşma tarzına yakından bakacağız. Hangi illerde hangi söyleyişler yaygın, şivelerin dilimize kattığı renk ne? Hazırsan söze başlayalım.

Gardaş

Kardeş kelimesinin şiveyle söylenmiş hâlidir. En çok Ankara, Sivas, Yozgat ve Kayseri taraflarında duyulur.
➡ “Gardaş, hele şunu bi uzat da bakam.”

Na yapıyon?

“Ne yapıyorsun?” demektir. “Ne” kelimesi “na” olur, “yapıyorsun” ise “yapıyon” olarak söylenir.
➡ “Na yapıyon gardaş, iyisin inşallah?”

Galiyon / Gidem / Kalem

“Geliyorum” → “Galiyon”
“Gidiyorum” → “Gidem”
“Kalıyorum” → “Kalem”
Bu yapılar özellikle Kayseri, Niğde ve Kırşehir yörelerinde çok yaygındır.
Neşet Ertaş'ın bu videodaki konuşması iç Anadolu şivesinin çok güzel bir örneğidir.

Daa

“Daha” kelimesi kısa ve hızlı bir şekilde “daa” olarak söylenir.
➡ “Daa sabah oldu, sen hâlâ uyuyon mu?”

Ana / Bacı / Dayı / Enişte

Aile ilişkileri İç Anadolu’da da çok güçlüdür, ve bu kelimeler günlük konuşmada hâlâ sıkça kullanılır.

  • Ana: Anne
  • Bacı: Kız kardeş ya da kadın (bazen hitap şekli)
  • Dayı: Saygı duyulan erkek
  • Enişte: Yalnızca akrabalık değil, bazen tanıdık erkekler için de kullanılır

Bi bak hele / Duuur bakem / Geç içeri de otur az

Yöresel konuşma tarzında hem nazik hem de doğrudan olabilen ifadeler sıkça kullanılır. “Bak hele” hem dikkat çekme hem de şaşkınlık ifadesi olabilir.

"Bak hele" özellikle Niğde yöresinde "Bahele" şeklinde söylenir.
➡ “Bi bahele, buraya netmişler böyle?”

Türkiye'deki ağız ve şive çeşitliliği hakkında daha kapsamlı bilgi almak için Türkçenin lehçeleri, şiveleri ve ağızları yazımızı da inceleyebilirsiniz.

İç Anadolu Bölgesi’nde şive özellikleri
13

ilde görülüyor. Bunlar sırayla Ankara, Konya, Sivas, Kayseri, Yozgat, Aksaray, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Eskişehir, Karaman, Çankırı ve Kırıkkale

En iyi Türkçe öğretmenleri müsait
Ferhat
5
5 (52 yorum)
Ferhat
₺500
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Menekse
5
5 (32 yorum)
Menekse
₺700
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Filiz
5
5 (15 yorum)
Filiz
₺800
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Büşra
5
5 (28 yorum)
Büşra
₺750
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Kadir
5
5 (54 yorum)
Kadir
₺950
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Hacer
5
5 (32 yorum)
Hacer
₺750
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Atiye
5
5 (22 yorum)
Atiye
₺1500
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Buse
5
5 (65 yorum)
Buse
₺1500
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Ferhat
5
5 (52 yorum)
Ferhat
₺500
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Menekse
5
5 (32 yorum)
Menekse
₺700
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Filiz
5
5 (15 yorum)
Filiz
₺800
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Büşra
5
5 (28 yorum)
Büşra
₺750
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Kadir
5
5 (54 yorum)
Kadir
₺950
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Hacer
5
5 (32 yorum)
Hacer
₺750
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Atiye
5
5 (22 yorum)
Atiye
₺1500
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Buse
5
5 (65 yorum)
Buse
₺1500
/saat
Gift icon
İlk ders ücretsiz!
Başlayın

İç Anadolu Şivesinin Türkçeye Katkısı ve Kültürel Değeri

İç Anadolu şivesi sadece bölgesel bir ağız değil; Türkçenin içinde sessizce ama sağlam bir yere sahip olan bir ifade biçimidir. Kimi zaman sade cümlelerle, kimi zaman da tek kelimelik bir çıkışla duyguları aktarır. “Gardaş” derken dostluğu, “gidem gari” derken kararlılığı, “hele bak” derken hayreti dile getirir. Bu yönüyle, şive bir iletişim aracı olmanın ötesine geçer; duygunun taşıyıcısı olur.

🧭 Sözün süsü değil özü önemlidir

İç Anadolu şivesinde söz süslenmez. İroni yoktur, cilalı anlatım yoktur. Ne varsa doğrudan, net ve dürüstçe söylenir. Bu da bölge insanının karakterine birebir uyar. Laf cambazlıkları yerine, özü söylerler. İşte bu yüzden İç Anadolu Türkçesi, Türkçenin en “gerçek” tonlarından biridir.

🪶 Şiire, türküye, deyime karışmış kelimeler

Bu şive yalnızca gündelik konuşmada değil; türkülere, manilere, halk hikâyelerine de karışmıştır.

  • “Aman gardaş”la başlayan türküler,
  • “Hele bir bak hele”yle açılan masallar,
  • “Daa ne olsun!” gibi sitemli deyimler…

Bunlar sadece kelimeler değil, bir milletin ortak hafızasında yer eden seslerdir. Ve o sesler, İç Anadolu’nun taş sokaklarından çıkıp dilimize işlemiştir.

Eğer farklı bölgelerin konuşma biçimlerini merak ediyorsanız, Ege şivesi sizi oldukça güldürebilir.

🧱 Dili sağlam tutan harç

Şiveler kayboldukça, dilin çeşitliliği de eksilir. İstanbul Türkçesi bir ölçüdür belki ama Anadolu ağızları, bu ölçünün ruhudur. İç Anadolu şivesi; Türkçeye doğal bir ritim, sıcaklık ve halk dili kazandırır. Çünkü şive, sadece “nasıl konuştuğun” değil, “nereden geldiğin” meselesidir.

beenhere
İç Anadolu Şivesi Göçle Birlikte İstanbul’a Taşındı

1970’li ve 80’li yıllarda İç Anadolu’dan İstanbul’a gerçekleşen yoğun göç dalgası, şiveyi sadece köylerde değil şehir mahallelerinde de görünür hale getirdi.
Özellikle Esenler, Bağcılar, Gaziosmanpaşa ve Pendik gibi ilçelerde yaşayan birçok ailenin ikinci kuşak bireyleri, çocukluklarında hem İstanbul Türkçesini hem de anne-babalarının şivesini birlikte öğrendi.
Bu karışım, zamanla “şehirli İç Anadolu şivesi” denilen daha yumuşak ama hâlâ özgün bir ağız tipinin doğmasına yol açtı.

İç Anadolu Şivesinin Önemi ve Günümüzdeki Yeri

Bir bölgenin şivesi, sadece konuşma biçimi değildir. O şive; geçmişin sesidir, çocukluk anılarının fısıltısıdır, bir sokağın, bir pazar yerinin, bir aile yemeğinin dokusudur. İç Anadolu şivesi de tam olarak böyle bir hafıza taşıyıcısıdır. Yalın cümleleriyle, anlaşılır kelimeleriyle ve doğrudan ifadeleriyle bu bölgenin insanını olduğu gibi yansıtır.

🟨 Şive, kimliğin sesidir

İç Anadolu’nun dili, tıpkı coğrafyası gibi düzdür, sakindir. Ama bu sadelik içinde inanılmaz bir sıcaklık barındırır. Ankara’dan Sivas’a, Yozgat’tan Kayseri’ye kadar uzanan bu geniş coğrafyada insanlar konuşurken kelimeleri süslemekten çok, doğrudan söylemeyi tercih ederler.
Bu yüzden İç Anadolu şivesi, samimiyetin ve dürüstlüğün sesi gibidir. Lafı dolandırmaz, abartmaz, olduğu gibi söyler. Ama bunu yaparken de nezaketi ve içtenliği elden bırakmaz.

Birinin “na yapıyon gardaş?” deyişi, sadece bir selamlaşma değil, aynı zamanda bir “seni özledim” demedir.
“Gidem gari” demek, sadece bir gidiş değil, arkasında bir burukluk, belki de vedalaşma taşır.

🟩 Medyada yer bulamayan ama halkın içinde yaşayan bir şive

Bugün televizyonlarda, sosyal medyada ya da popüler kültürde İç Anadolu şivesini çok fazla duymuyoruz. Çünkü bu şive ne kadar içten olursa olsun, dışarıya gösterişli gelmeyebilir. Ama bölge halkı hâlâ kendi aralarında bu şiveyle konuşur; sokakta, pazarda, köy kahvesinde bu dili duymak mümkündür.

Özellikle yaşlı kuşak, şiveyi olduğu gibi yaşatırken; genç kuşak ise şive ile standart Türkçe arasında gidip gelen bir konuşma biçimi geliştirmiştir. Yani tamamen kaybolmasa da, şehirleşmeyle birlikte yavaş yavaş arka plana çekilmiştir.

Buna rağmen, bazı yerel diziler, YouTube içerikleri, yöresel mizah sayfaları ve TikTok videolarında İç Anadolu şivesinin canlandırıldığını da görüyoruz. Bu da şiveye olan ilgiyi canlı tutan tatlı bir gelişme.

İstanbul'un sade ve anlaşılır dil yapısını keşfetmek isterseniz, İstanbul Türkçesi konulu içeriğimize de göz atabilirsiniz.

Taş sokaklarda yankılanan bir ses: İç Anadolu Türkçesi | @Engin_Akyurt

🟦 Şiveyi yaşatmak neden önemli?

Şiveler, kültürel çeşitliliğin en güzel parçalarıdır. Hepsi aynı dilden beslense de, her biri ayrı bir karakter, ayrı bir dünya sunar. İç Anadolu şivesi de bu anlamda Türkçeye sadeliği, dürüstlüğü ve içtenliğiyle katkı sunar.

Bu şiveyi yaşatmak için akademik çalışmalar yapılması, yerel medya kuruluşlarının desteklenmesi ve özellikle bölge halkının kendi dilini sahiplenmeye devam etmesi çok önemli. Çocukların şiveyi duyması, büyüklerinden dinlemesi; o dili sadece konuşma biçimi olarak değil, bir anlam taşıyıcı olarak görmesi gerekir.

Bir kelimenin nasıl söylendiği kadar, hangi niyetle söylendiği de önemlidir.
Ve İç Anadolu şivesinde o niyet, hep içten, hep durudur.

Ritimli ve hızlı konuşma tarzıyla öne çıkan Karadeniz şivesi ise sizi bambaşka bir dile yolculuğa çıkarabilir.

Şive, Dilden Değil, Gönülden Taşar

Şiveler, sadece kelimelerin biçimi değildir. Şiveler, bir kentin sabahına karışan ezan sesi, akşamına sinmiş komşu selamıdır. İç Anadolu şivesi de öyledir işte. Bir annenin çocuğuna seslenişinde, bir esnafın siftah duasında, bir yaşlının torununa söylediği nasihatte hep o aynı tını vardır. Sert görünür ama yumuşaktır; mesafeli durur ama içine alır.

İç Anadolu şivesi; toprakla yoğrulmuş, çalışkanlığın, sabrın, sadeliğin ve dürüstlüğün sesi olmuştur. Her “gardaş” deyişinde bir bağlılık, her “na yapıyon?” sorusunda samimi bir merak vardır.
O yüzden bu şiveyi anlamak için sadece kelimelere değil, insanların gözlerinin içine bakmak gerekir. Çünkü o şiveyle konuşan biri, içtenliği süsleyip satmaz; olduğu gibi verir.

Günümüzde şehirleşme, sosyal medya dili, standart Türkçeye eğilim gibi sebeplerle bu şive her geçen yıl biraz daha arka plana düşüyor olabilir. Ama şunu unutmamak lazım:
Bir dili yaşatmanın en güçlü yolu, ona kulak vermekten geçer.
İç Anadolu şivesi, hâlâ sokaklarda, köy kahvelerinde, pazarlarda, mahalle sohbetlerinde yaşıyor. Belki artık gençler bu dili biraz kırarak, karıştırarak konuşuyor ama şive hâlâ orada; varlığını hissettiriyor.

Biz de bu yazıyla hem İç Anadolu şivesine küçük bir selam çakmak, hem de bu kültürel mirası hatırlatmak istedik. Çünkü kelimeler unutulsa da, insanlar konuşurken yüzünüze bakan o içten bakışı unutmazsınız.

Unutmayalım ki,
Türkçeyi güzel kılan sadece İstanbul Türkçesi değildir;
Onu yaşatan İç Anadolu’dur, Ege’dir, Karadeniz’dir, Doğu’dur, Güneydoğu’dur.
Her şive, bu dili daha da bizden kılar.

Bu yazıyı beğendiniz mi? Puanlayın!

5,00 (1 puanlama)
Loading...

Beste Ahipaşaoğlu

Jack of all trades master of none. Her an her şey ilgi alanına girmiş olabilir. Bir bakmışsınız ilgi alanından çıkmış. 1 hafta önce toplama bilgisayar kurarken şimdi mantı açmanın inceliklerini öğreniyor olabilir. Bilgi çöplüğü, ilgi alanı tüketicisi.